11 Kasım 2013 Pazartesi

Gök Tanrı Kültü

Araştırmalar, gök tanrı kültünün, toprakla ilgisi bulunmadığı için ancak göçebe, avcı ve çoban
toplumlarda olabileceğini, dolayısıyla bu kültün kaynağının Asya bozkırlarında aranması gerektiğini
göstermektedir. Bazı araştırmalarda tengri, tengeri, tengere ve tingir gibi, dil ve anlam y.nünden gök
tanrı kültü ile ilgili s.zcükler belirlenmiştir (Eliade,1975:63-64, Akt, Ocak, 1983:30).
Hunlar Gök-Tanrı'ya inanıyor, onu daha sonra Kaşgarlı Mahmut'un ifade edeceği üzere, hem
gök hem de Tanrı anlamını içeren "Tengri" kelimesi ile ifade ediyorlardı. G.ktürkler de aynı anlamda
Tengri kelimesini kullanıyorlardı. Ayrıca Tonyukuk Kitabesinde "Türk Tanrısı" kavramına yer
veriyorlardı. 763’ te Mani dinini kabul eden Uygurlar, Tanrı kelimesinin başına Kün, Ay ve Kün-Ay
kelimelerini ilave ederek Kün Tengri, Ay Tengri, Kün-Ay Tengri kavramlarını oluşturmuşlardır. Her
ne kadar, Kaşgarlı Mahmut, Türklerin büyük bir dağ, büyük bir ağaç gibi kendilerine ulu g.rünen her
şeye tengri dediklerini ifade ediyorsa da Türklerde Tanrı kelimesi yalnızca Gök-Tanrı'yı ifade etmek

için kullanılmıştır (Güng.r, 2002, C.3: 262).


Türkler yüce ve soyut bir Tanrı anlayışına erişmiş olmakla birlikte, başlangıçta onu yine de
gökte düşünüyorlardı. Orhun Kitabeleri’nde "üze kök tengri" terkibinde Tanrı aynı zamanda gök
anlamını da korumaktaydı. G.ktürk çağında, dünyayı kaplayan, yeryüzünde her şeyi hükmü altında
tutan semanın, bozkırlı g.zünde Tanrı kabul edilmiş olabileceği düşünülebilir (Güng.r, 2002, C.3:
262).
Hun, G.ktürk ve Moğol devletlerinde en büyük tanrı, Gök Tanrı’dır. Gök Tanrı, gökteki bütün
yıldızları, ayı ve güneşi kapsayan nesnel bir varlıktır. Kat kat olan semada yaşayan Gök Tanrı,
insanlardan farklı düşünülmez. İnsanlar gibi onlar da yer, içer, eğlenir. Altaylıların, gökte altın tahtta
oturan tanrısı Ülgen’in göğün farklı katlarında oturan oğulları, kızları ve yardımcıları vardır. Göksel
cisimlerin tümü Gök Tanrıdır. Fakat onu oluşturan güneş, ay gibi cisimler de farklı birer tanrı olarak
şünülmüştür. Örneğin, Hun hükümdarı her sabah çadırından çıkarak güneşe, geceleri ise aya tapardı.
Yakutlara göre, iki kardeş olan Ay ve Güneş tanrıdırlar (Avcıoğlu, 1995:352-353).
Gök Tanrı kültünün hemen hemen tüm Orta Asya toplumlarında çok k.klü bir inanç olması
nedeni ile İslam sonrası dönemde de etkisinin sürdüğünü görmekteyiz. İslamiyete geçişi belli bir
oranda kolaylaştırdığı söylenilen bu kültün, bazı İslami metinlerde örneklerine rastlanmaktadır.
Örneğin, Dede Korkut Kitabı bunun en tipik örneklerindendir (Ocak, 1983:32).
Gök Tanrı yanı sıra ikincil tanrılar da bulunmaktadırlar. Gök Tanrı insanın ve hayvanın tek
tanrısı değildir. Örneğin, Yakutların Ayısıt adını taşıyan tanrısı tüm özellikleri ile bereket tanrıçası
niteliği taşımaktadır. Ayısıt, genç anaları, yavrularını ve aynı durumda olan hayvanları ve onların
yavrularını korur. G.ktürklere göre, üstte tanrı, altta yer buyurduğu için Türk budunu zenginleşmiştir.
Böylece, gök ve yer tanrılarının bir çifti oluşturduğu anlaşılmaktadır. G.ktürklerin yer tanrısı,
Moğollarda Etügen adını alır. Tanrıçadan, kadınları, oğulları, hayvanları ve hububatı koruması,
sürüleri ve ürünleri çoğaltması beklenir. Yer tanrıçası ise, Yakutlarda, bitkilerin büyümesini ve
yavruların doğuşunu cesaretlendirir (Avcıoğlu, 1995:354).


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder