Mani dini, Mani (216-277) tarafından kurulmuş evrensel karakterli bir dindir. Hıristiyanlık
başta olmak üzere; Mazdaizm, Budizm ve Mezopotamya dinlerinden birçok unsurları içine almakta,
bu açıdan da senkretik bir karakter taşımaktadır. Mani dini, iki prensip; iyi-k.tü, karanlık-aydınlık,
nur-zulmet üzerine kurulmuş olup, buna göre yaşadığımız dünya iyi ve k.tü unsurların birleşmesinden
meydana gelmiştir. İnsanın ruhu iyiliği, cesedi ise k.tülüğü temsil etmektedir. Mani dininin yayılışı,
Soğdlu tüccarlarla olmuştur. Mani dini Uygurlar vasıtasıyla Çin'den Yukarı Asya'ya geri d.nmüştür.
B.gü Kağan'ın yardımıyla 763'ten itibaren Uygurların resmi dini Maniheizm oldu (Güng.r, 2002,
C.3:272).
Hindistan ve Çin'le olduğu gibi Orta Asya'nın çok eskilerinden beri İran'la da münasebeti
olması nedeniyle Türkler, bu kültürün dinlerinden de etkilenmişlerdir. Türkler arasında geniş bir
taraftar kitlesi elde eden bu İran dinleri Zerdüştîlik, Mazdeizm ile Orta Doğu'nun çeşitli eski
inançlarından, kısmen de Uzak Doğu dinlerinden oluşan Zerdüştîliğe tepki olarak ortaya çıkan
Maniheizm’dir (Ocak,2000:66).
G.ktürklerin Budizm’i kabul etmelerinden yaklaşık iki yüzyıl sonra, 763’te Uygur Kağanı
B.gü’nün (760-780) Mani dinine girmesi üzerine bu din Türkler arasında yayılmaya başlamıştır.
Yayıcısından .türü Manihaizm adını alan bu dinde, maddeyi ve ruhu esas alan bir ikilik
.ng.rülmüştür. Ana düşüncesi iyilik ve k.tülük arasındaki zıtlıktır. İyilik aynı zamanda ışık ve ruh;
k.tülük de karanlık ve beden demektir. Evren iyilik ve k.tülüğün, insan ise ruh ve bedenin karışımıdır.
İnsanlar, “aşk, inanç, yetkinlik, sabır ve hikmet” gibi beş erdem ile k.tülüğe karşı durabilirlerdi. Işık
gönderen güneş ve aya dua etmek ve oruç tutmak da yapılan ibadetler arasında idi (Turan, 1994:105).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder