Altay Türklerinde “Umay- Umay Ana”, Yakut Türklerinde “Ayıısıt-Ayzıt Hatun”, “doğum Tanrıçası”,
“aile, evlilik ve neslin devamının koruyucu tanrısı” olarak bilinen kutsal ruhlardandır. Tanrıça olarak
tanımlanması daha sonraki dönemlerin çoklu tanrı kültürleriyle ilişkilendirilmesindendir. Çocuğu
olmayanlara çocuk vermesi için dua edilen, bulutlara telkinde bulunan, güzelliğin sembolü olan bir
ruhtur. Bu ruha özel tören yapılır. Bu törene “Ayıısıt töreni” denir. Tören sırasında kadın yüksek sesle
gülerse kadının hamile kalacağına inanılırdı. Türk mitolojisinde, Umay-Ayıısıt gökteki süt g.lünden su ve
süt getirerek çocuğun boğazına ruh ve can olarak bir damla döker ve böylece hayat devam eder. Hamile
kadınların doğum ağrılarını hafifletir ve doğumdan sonra ü. gün boyunca başında bekler. Çocukların
üzerinde bulunan doğum lekeleri “Umay Ana’nın el izi” olarak bilindiği için uğurlu ve kutsal sayılır,
benli doğan çocukların mutlu olacağına inanılır.
Orta ve Kuzeydoğu Asya Türkleri’nde Umay Ana zamanla bir kült haline gelmiş ve “Umay Ana
Kültü” olarak tanımlanmıştır. Bu ruh g.rünüş olarak bazen beyaz saçlı, beyaz kıyafetli bir insan, bazen de
kuş şeklinde tasvir edilmiştir. Bu g.rünüş onu kanatlı melek olarak algılanmasına yol açmıştır.
Mitolojik bir varlık olarak tanınan Umay Türk kültürünün en eski yazılı taş anıtları olan Orhun
yazıtlarında, Turfan metinlerinde, Kaşgarlı Mahmud’un D.v.nü Lugati't-Türk adlı eserinde de
geçmektedir. Orhun yazıtlarında Gök Tanrı ile birlikte anılmakta, Kül Tigin’in onun yardımıyla dünyaya
geldiği ifade edilmektedir. Kaşgarlı Mahmud, “Eğer Umay’a tapınılırsa, bir çocuk dünyaya gelir” diyerek
bu inancı pekiştirmektedir. Kaşgarlı Mahmud işi biraz daha bilimselleştirerek Umay’ı doğum yapan
kadının çocuğunun yanındaki eşi-plasentası olarak da değerlendirir.
Umay Ana sadece Orta Asya’ya ait mitolojik bir varlık değildir. Halen günümüzde Türk kültürünün
yaşadığı bütün coğrafyalarda varlığını sürdürmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder