20 Ekim 2013 Pazar

YENİ TÜRK EDEBİYATI; ARA NESİL

Tanzimatın ikinci dönemiyle serveti fünun arasında 1884-1896 yılları arasında faailet göstermiştir,ara nesil mensupları bir topluluk oluşturamamış,bir dergi veya, ortak sanat anlayışı etrafında toplanamamışlardır,ancak ortaya koydukları eser ve sanat anlayışı bakımından, tanzimatın ikinci dönemiyle , serveti fünun arasında ,köprü vazifesi görmüştür, bu özelliğinden dolayı ara nesil adlandırması yapılmıştır,

  • ara nesil adlandırmasını ilk,mehmet kaplan 1946 da ,tevfik fikret ve şiiri çalışmasında yapmıştır,kaplana göre tanzimatın birinci nesli,sosyal ve siyasi fikirler devri, 2. kuşak büyük ihtiraslar ve ıstırap devri , ara nesil küçük ve günlük hassasiyetler devridir,
  • topluluk oluşturamayan bu grup , kuvvetli bir grup harekatı olan serveti fünun karşısında varlık gösteremeyecek, ve geri planda kalacaktır,
  • bu dönemde birinci ve ikinci kuşaktaki gazeteciliğin yerini,dergicilik almaya başlar,sayısı elliyi bulan ve yarısına yakını edebiyatla ilgili olan dergiler çıkar,
  • bu dönem , abdulhamit dönemine rastladığı için siyaset ve politika konu olamamıştır,bundan ki dergiye yönelmişlerdir, çünkü dergiye konu bulmak daha kolay olacaktır,ve hergün gazete gibi basılması gerekmemektedir,
  • bu dönemde tiyatro pek fazla görülmemiş ve ikinci planda kalmıştır,tiyatro şaklabanlık düzeyine inmiş,insanların hoş vakit geçirmesi düşünülmüştür,
  • romantizimle realizmin birlikte yaşandığı bir dönem olmuştur,romantizmden realizme geçme çabası baş göstermiştir,bundan dolayı dilde, bazen çok sade söyleyişler, bazende ağır anlatımlar görülmüştür , yani dualizm ortaya çıkmıştır,
  • tanzimatın birinci neslindeki faydacı zihniyet yerini , sanat merkezli bakış açısına bırakmıştır,eserlerinde öğretici olmaktan çok, estetik kaygı ön plana çıkmıştır,bu nesil hamit ,sezai,ekrem , ekolunun devamı niteliğindedir,,
  • baskı tekniklerinin gelişimiyle artık resim basacak tekniğe ulaşılmıştır,bu sayede resim altına şiir yazma modası başlamış,kompozisyon önem kazanmış ve bütünlüklü kompozisyon fikri oturmuştur,
  • bu dönem giderek daha fazla öykünün yazıldığı dönem olmuş, edebiyat eleştirisi ön plana çıkmıştır,bu dönemde eleştiri bir edebi türe dönüşmeye başlamıştır ve halit ziya'nın hikaye adlı eseri de bir eleştiri eseridir ,eserinde romantizm ve realizmden bahseder,
  • dergilerine malzemelerini çevirilerden bulurlar,batının dışında arap,fars,rus,fransız edebiyatından da çeviriler yapılmış, bu sayede okurlar başka edebiyatlarıda tanıma imkanı bulmuşlardır,
  • bu dönemde çeviri de sami paşazade sezai önemli adımlar atmış , ve çeviri anlayışını değiştirmiştir,çeviri onun sayesinde düzene girmiştir,çeviririnde üsluba göre olmasını savunmuştur,
  • bu dönem eserlerinde daha çok ferdi temalar işlenmiş,ferdi hassasiyet ve santimantalizmi yeni temlerle geliştirmişlerdir,
  • santimantalizm: aşırı duyguculuk anlamına gelir ve ,romantizmin aşırı derecesidir,duyguların davranışları kullanmasına izin veren insanların durumudur,
  • bu dönemde abdulhalim memduh , ilk edebiyat tarihini yazmıştır,tarihi edebiyatı osmani,
  • bağlı dize dediğimiz şekil bu dönemde kullanılmıştır,bu da şiirin düzyazıya yakın hale gelmesine sebep olmuştur,daha sonra serveti fünunda mensur şiire dönüşecektir,batıdan sarma kafiye , sone ,çapraz kafiye gibi serbest şekiller denenmiştir,
  • şiirde konuşma ve diyaloglar görülüyor ,parnasizm ve fransız edebiyatından etkileniyorlar , kafiye konusunu tartışıyorlar,kafiyenin kulak için olması gerektiğini savunuyorlar,
    • klasik edebiyatın etkisi devam ediyor tamamen ortadan kalkmıyor,
    • menemelizade mehmet tahir, beşir fuad,fatma aliye hanım,makbule leman hanım , bu dönem sanatkarlarındandır,

Klasik edebiyatı sürdürmek isteyenler,
  •  giyinişleri,insani münasebetleri , hatta kainata bakışları tanzimattan önceki zevkin devamıdır,klasik edebiyattan gelen zevk ve alışkanlıklarla , yenileşmenin karşısında durmuşlardır,ortaya koydukları eserlerden çok,tartışmaları ve , tenkitleriyle ön plana çıkmışlardır,aslında klasik zevkin birer zayıf temsilcileridir,
  • klasik kültüre bağlı olmalarına rağmen tercümelerinde ve yazılarında sade bir dil kullanmışlardır,
  •  bu topluluk eski ile yeni arasında denge kurmaya çalışam naciyi de kendi aralarında göstermek istemişler ve onun yanlış tanınmasına sebep olmuşlardır,

Eski ile yeni arasında kalanlar,
  •  bu gruba mutavassitin isimini vermişlerdir,eski değerleri koruyarak batıdan yeni şeyler alınmasına sıcak bakmışlardır,muallim naci ve ahmet rasim bu grupdandır,
  • muallim naci taklide düşmeden başka edebiyatlardan faydalanabiliriz demiştir,
  • ahmet rasim de batılılar gibi düşünüp , türk gibi yazmak demiştir,

Yenilikçiler,
  • bu grup yeniliği ileri götürmeye amaçlamıştır,serveti fünunu oluşturan sanatçılar bu gruptan çıkmışlardır,ancak ne kadar ileri götürmeye çalışsalarda eski edebiyatın hayal dünyasından kolay kolay uzaklaşamamışlardır,
  • ahmet mithat bu gruba dekadanlar demiştir,yani gericiler manasında ,

3 yorum:

  1. yazınız için teşekkürler cafer gariber'in "geçiş dönemi ara nesil" başlıklı yazısından faydalanmışsınız fakat dekadanlar terimini düzeltmekte fayda var dekadanlar "gericiler" manasındadır "soysuzlar" yanlış bir izah

    YanıtlaSil
  2. buradaki notların tamamı derste tutulmuş notlardır.

    YanıtlaSil