20 Ekim 2013 Pazar

Şamanın Yardımcı Ruhları ve Şamanın görevi

Şamanist dünya görüşünün en önemli unsurlarından birini, ayinin başlangıcında Şamanın kendi yardımcı ruhlarını çağırması oluşturur. Gerçek Şamanizmin hüküm sürdüğü yerlerde en önemli rolü oynayan bu yardımcı ruhlardır. Denildiğine göre, en güçlü Şaman, en güçlü yardımcı ruha sahip olabilendir. Ohlmarks’a[73] göre, yardımcı ruh ayin sırasında Şamanın içine girerek onun benliğine sahip olup kişiliğini değiştirir. Başka bir deyimle Şaman yardımcı ruha dönüşmüş olarak kişiliği de o ruhun içinde görünmeye başlar. Nitekim kimi Şamanların kurt, boğa, ayı ya da karabatak şekline girerek ruhsal geziler yapmaları, bu fikri pekiştirmektedir. Aynı yazara göre, kimilerinin sandığı gibi, Şamanın yalnızca kendi gücüne güvenerek böyle bir geziye çıkması olanaksızdır. Yaratılış ve bilgiden başlayarak yetersiz olan Şamanın bu güç işi başarabilmesi, ancak yardımcı ruhlar korumasında olasıdır. Bunlar ya ayı, kurt, sığır, geyik, tavşan gibi hayvan türünden ya da kaz, karga, kartal, baykuş gibi kuş türündendirler. Ayrıca ölülerin, ataların ve son olarak ocak, orman, Yer-su ruhları vardır. Anohin’e[74]göre, Altaylılarda ölmüş kamların ruhları başta olmak üzere, ölü ruhlarından ibaret olan tözler (yardımcı ya da koruyucu ruhlar) çoğalınca, boy ya da oymağın büyük atasının ruhu bunların başına geçer. Ruhlar Şamana yol gösterir, güç verirler. Kuş şeklinde tasarlanan yardımcı ruhlar, göklere çıkan Şamana yoldaş olurlar. Yeraltındaki kötü ruhlara giden Şamanın rehberi bir karabataktır. Büyük kamların 10, küçük kamların ise 1 ya da 2 yardımcı ruhu bulunur. Güçlü bir kam başkasına ait olan ruhu ele geçirebilir. Yakutlarda yardımcı ruhların başında iye kıl “ana hayvan” gelir. Ölen bir Şamana ait olduğu söylenen bu ruhun diğer bir adı da emegettir. Denildiğine göre, iye kıl ya da emeget Şamanın ruhunun eşi ya da onun hayvanda bedenleşen canıdır. Şaman ayin sırasında iye kılın yardımı ile görür ve işitir. Şaman ile iye kılın yaşamı birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. İye kıl ölürse, Şamanın da yaşamı sona erer. Teleütlerde Şamanın özel ruhuna tın bura denir.
Genellikle törenin başında önce küçük, çevik ama o kadar güçlü olmayan ruhlar çağırılır. Yakut Şamanı önce kuş ruhlarını çağırır. Bunlar Şamanın ağzından çeşitli sesler çıkararak geldiklerini haber verirler. Törenin ikinci bölümünde daha yüksek ve güçlü olan ruhlar ve en sonra Şamanın “diğer ben”i olarak gösterilen emeget gelir. Ayin ancak bütün bu yardımcı ruhlar toplandıktan sonra başlayabilir.
Yardımcı ruhların görevleri, ayinin türüne göre değişir. Sıradan bir ayinde ruhlar, ancak herhangi bir konuda Şamanı aydınlatmak ya da gelecekten haber vermek üzere gelirler. Bu sırada ruh ile Şaman arasında heyecanlı bir sohbet başlar. Bu arada ruh, ya doğrudan doğruya Şamanın ağzından ya da onun sırlarını bilen yardımcı bir kişi aracılığıyla konuşur. Bazen Şamanın karnından konuşarak ruhun sesini canlandırdığı da olur. Ruhlar bazen de sessizce gelip Şamana yalnız esin verirler. Genellikle Altaylılar, yardımcı ruhların Şamanın içine girmeyip ona dışarıdan yardım ettiklerine inanırlar.
Şirokogorov’a[75] göre, Tunguzlarda Şaman, içine giren ruha göre, yeni yetenekler ve nitelikler de kazanır. Örneğin çevik bir ruh, yaşlı bir Şamanı bir genç gibi hareketli yapar. Şamanın içine giren ruh, ateşten etkilenmeyen türden ise, Şaman da kor haline gelmiş kömürün üstünde rahatça yürür, kızgın demirleri tutar, yanan bir mumu ağzına sokar. Acı duymayan bir başka ruh koruyuculuğunda Şaman, kendine hiç bir zarar vermeden, keskin bir bıçağı bedeninin herhangi bir yerine saplayabilir. Şamanlar bu bakımdan Rifai dervişlerine ya da Hint fakirlerine benzerler. Bu arada göz-bağıcılığı ile halkı kandırmaya çalışan kimi düzenbazlara da rastlanır. Ama gerçek Şamanlar böyle şeyler yapmaktan çekinmektedirler. Bazı Şamanist halklara göre, hastalık doğuran ruhu kovmak için Şaman yine yardımcı ruhtan yararlanır. Bu takdirde yardımcı ruhun, hastalık ruhu ile savaştığı söylenir.
Şamanın Görevleri
Genellikle söylendiğine göre, Şaman kehanette bulunmak, büyü ve efsun yapmak, kurban kesmek gibi çeşitli işler yapar. Ama bu arada Şaman kelimesinin, çok kez yanlış olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Çünkü yukarıda sıralanan işleri Şaman olmayan kişiler de yapabilir.
Gerçek Şamana, ancak ruhlarla ilişkiye geçmek suretiyle çözümlenebilecek zor sorunlarda başvurulur. Burada, ya Şamanın ruhu cezbe ile bedeninden ayrılarak başka dünyaya gider, ya da ruhlar Şamanın içine girerek ona esin verir ve bu durumda cezbe halindeki Şamanın ağzından konuşurlar. Radloff’a[76] göre, kamın doğum, evlenme ve defin törenlerinde hiçbir görevi yoktur. Yeter ki bu sırada zor doğum vb. gibi beklenmedik bir durum olmasın. Ayrıca kısırlığı gidermek için de Şamana başvurulduğu olur.
Sibirya halkları Şamanı şu işler için çağırırlar:
1.      Bir yıl kadar evde dolaştığına inanılan ölü ruhunu öteki dünyaya göndermek için;
2.      herhangi bir nedenden yersiz yurtsuz kalan ruhu, tahtadan yapılmış bir heykele yerleştirmek için;
3.      avda şanssızlığı gidermek için;
4.      ağır hastalıkları iyileştirmek için.
Avda şansın iyi gitmesi için Şaman yardımcı ruhları aracılığıyla, av hayvanlarının “gölge”lerini önceden yakalar, bu şekilde avcının hayvanları yakalaması ya da öldürmesi kolaylaşır. Bunun için yapılan törende Şamanın bir avcı gibi hareket ettiği söylenir.
Sibirya’da daha çok hastalık olduğu zaman Şamana başvurulur. Anohin’in[77] yazdığına göre, Altay yöresinde kamların iyileştirdiği başlıca hastalıklar sıtma, çiçek, frengi ve bir takım ruhsal hastalıklardır. Burada Şaman, hastalığı hangi kötü ruhun (körmöz) doğurduğunu saptayıp, onun nasıl yatıştırılacağını ve kovulacağını öğrenir. Altay Türklerine göre hastalık, bedenden ayrılan ruhu, kötü bir körmözün kapmasından olur. Bunun için kamın görevi, bu ruhu bulup sahibine geri getirmektir. Hastalık, ayrıca bir ya da birkaç kötü ruhun hastanın bedenine girmesi ile de olabilir. Şaman ayin sırasında büyük bir güç harcayarak bunları hastadan uzaklaştırmaya çalışır. Bu sırada düşüp bayıldığı da olur.
Vitaşevskiy[78] ve Seroşevskiy’in[79] Yakutlar ile kuzeyde yaşayan Dolganlarda bu amaçla yapılan tören hakkında verdikleri geniş bilgilere göre, bu dikkate değer ayinin dört aşamalı olduğu anlaşılmaktadır:
1.     Ruhların çağrılması;
2.     yardımcı ruhların gelip hastalık yaratan ruhu uzaklaştırmak için gök ruhlarına nasıl kurban sunulacağını bildirmeleri;
3.     hastanın ruhunun Şamana ya da bir hayvana aktarılmasından sonra, kurbanlık hayvanın kesilmesi;
4.     ruhun Şaman tarafından göğe götürülmesi.
Ohlmarks’a[80] göre, Şaman hastalığın nedenini anlamak ve kurbanı adamak üzere daha önce ruhen göğe çıkar. Bu ayin de dört kısma ayrılır:
1.     Şaman önce yardımcı ruhlarını simgeleyen belirli kuşları, sonra ataların ruhlarını ve sonunda kendi benliğinin eşi olan emegeti çağırır;
2.     ruhlar geldikten sonra Şaman emegetin korumasına sığınır;
3.     Şaman emeget ve başka yardımcı ruhların eşliğinde gök yolculuğuna çıkar;
4.     Şaman zor ve yorucu bir yolculuk sonunda, gökte ruhların kaldığı kata ulaşarak kurbanı adar.
Bu ayin sırasında, hastayı iyileştirmek için, Şamanın neden göğe çıktığı iyice aydınlanmamış görünüyor. Verbitskiy’e[81]bakılırsa Şaman, hastanın ruhunu (kut) aramak için göğe çıkar. Ama bu açıklama biçiminin doyurucu olduğu söylenemez. Eğer hastalığın nedeni kötü ruh bir ise, onu gökte aramamak gerekir. Çünkü Şamanistlerin inanışına göre, gökte hiçbir kötü ruh barınamaz. Orası yalnız iyi ruhların yeridir. Bu arada Şamanın, hasta için gökten yeni bir ruh getirdiğine dair herhangi bir iz de yoktur. Vasilyev’in[82], anlaşılan halkın açıklamalarına dayanarak verdiği bilgilere bakılırsa, Şaman hastanın hırpalanmış ve yorgun düşmüş ruhunu temizlemek ve dinlendirmek amacıyla göğe götürür.
Altay Türklerinde Kam, yalnızca göğün en büyük ruhu olan Ülgen’e kurban sunmak için göğe çıkar. Bu gezi 3 gün sürer. Radloff’a[83] göre, Kamın gök yolculuğu için gereken hazırlıklara akşam saatlerinde başlanır. Tören yeri, ıssız bir ormanda kurulan bir çadırdan ibarettir. Kam önce sürüden kurbanlık bir at seçer. Hayvanı kesmeden önce, göğün dokuzuncu katına şıkarak kurbanı, gökteki en büyük ruhun (Ülgen) onayına sunar. Kurban beğenilirse, hemen o akşam kesilir; ertesi gün ayine devam edilir. Kam bu kez yardımcı ruhları çağırarak davulun içine topladıktan sonra, göğe gezmeye çıkar. Bu yolculuk sırasında tanık olduğu bir takım garip olayları, çadırda bulunanlara anlatır. Göğün dokuzuncu katına ulaşınca, kurbanın ruhunu Ülgen’e sunar. Bu sunuş töreninin sonunda Şamanın büyük bir cezbeye tutularak yere yıkıldığı görülür. Üçüncü gün yine akşam yapılan şenlikte içki içilip eğlenilir ve bu arada ruhlara saçı saçılır.
Altaylılara göre, kötü ruhlar yakaladıkları ruhu yeraltına götürdükleri için, kam ayin sırasında buraya inmek zorunda kalır. Bu yolculuk sırasında birçok zorluk çektikten sonra, sonunda Erlik’in huzuruna çıkmayı başarır. Kamın onunla görüşmesi, ayinin en heyecanlı bölümünü oluşturur. Bu sırada Kam büyük bir cezbe içinde kendini kaybeder. Ama yeryüzüne dönerken hastanın ruhunu beraberinde getirmeyi başarır. Ayinin sonunda Şaman, ağır ağır gözlerini açıp orada bulunanları selamlar. Seyirciler de bu arada korkulu bir rüyadan uyanıyorlarmış gibi kendilerine gelip rahat bir nefes alırlar.
Şamanlar genellikle yoksul kimselerdir. Yaptıkları ağır işe göre, kazançları alçakgönüllücedir. Aslında Şamanın amacı zengin olmak değildir. O, ta Şamanizmin ortaya çıkışından beri toplum yaşamında düzenleyici bir rol oynamış, bağlı olduğu oymağın hayrına çalışmayı ve herşeyden önce en sıkıntılı günlerinde halkın yardımına koşup onu manen desteklemeyi kendine başlıca görev edinmiştir. Verbitskiy[84] Altay Türkleri arasında tamamıyla ya da kısmen Şamanlığa yakın işler yapan kişilerden de sözeder: şiddetli sinir nöbetleri geçirerek gelecekten haber veren rınçiler, gaipten haber veren telgoçiler, belirli hayvanların kürek kemiği üzerine ateş koyarak, meydana gelen değişikliklere göre yorumlarda bulunan yarınçiler, dar ve rüzgarlı boğazlarda bulunan yada taşı ile havayı değiştiren, yağmur ve rüzgar yaratan yadaçiler gibi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder