17 Ekim 2013 Perşembe

MAADAY-KARA DESTANI ÜZERİNE

MAADAY-KARA DESTANI
(Hazırlayan: Dr. Salahaddin Beki), Manas Yayıncılık, Elazı, 2007, 589 s.  
Ahmet DALI• •• •  

M. Fuat Köprülü milli Türk destanlarını corafi sahalara göre tasnif ederken Altay-Yenisey bölgesini ayrı bir saha olarak görür ve burası için öyle der: “Altay-Yenisey Sahası henüz iptidai Türk dinini muhafaza eden amanî “Altay- Abakan” kabilelerine mensuptur ki, bunlar göçebe olmakla beraber, yine yerlemi haldedirler. Vaktiyle demircilik gibi bazı san’atlarda ilerlemi olan bu zümre bugün Türk ubelerinin üphesiz en geride kalanıdır. te bunlar bize milli destanın en eski parçalarını, yani “Esatirî” mahiyette olan parçalarını ve ‘Kozmogoni- Tekevvün-i âlem (Kâinatın yaradılıı)” hakkındaki “Ustûre”leri vermektedir (Köprülü 1986: 43)”. Altay-Yenisey sahasına ait ve menei çok eskilere dayanan destanlardan biri de “Maaday-Kara Destanı”dır.
BR TOPLUMUN ORTAK SANATSAL DUYUU: MAADAY-KARA DESTANI Tanıtacaımız, Salahaddin Bekki’nin “Maaday-Kara Destanı” isimli kitabı Türklerin anavatanı olan Altay bölgesinde derlenmi olması açısından ayrı bir öneme sahiptir. Esere konu olan Maaday-Kara Destanı, Sazon Saymoviç Surazakov tarafından Altaylı ünlü kayçı Aleksey Grigoryeviç KALKN’den 1963 yılında derlenmitir. Derlenen metin tamamen manzum olup 7739 mısradan olumaktadır. 1973 yılında Moskova’da “Maaday-Kara, Altayskiy Geroiçeskiy Epos” adıyla yayımlanmıtır. Salahaddin Bekki’nin çalıması bu eserde yayımlanmı olan Altayca metin esas alınarak hazırlanmıtır. Daha önce (1999) Maaday-Kara destanını yayımlayan Emine Gürsoy- Naskali destanı u ekilde tanıtmaktadır: “Binlerce yıllık yaam mücadelesinin iki neslin –yalı baba ve yaamı sürdürecek olu- yaamına sıdırılarak anlatıldıı destanda, adak noktası ölüm korkusu ve ölümsüzlük arayııdır.
                                                 • Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Doktora Örencisi.
     
Kitap Tanıtımı                                                                                           513
Destanın bakahramanı Kögüdey Mergen, dier Güney Sibirya Türk destanlarında olduu gibi babasının intikamını almak için yola çıkmıtır; yalnızdır ve tek baına mücadele vermektedir. Yanında atı vardır; at ona hem hizmet etmekte hem de akıl verip yol göstermektedir. Maaday-Kara’nın olu Kögüdey-Mergen, yeraltı âlemi ve gökyüzü ile ilikiye girer; annesini ve babasını ölümden geri getirmeye ve onların öcünü almaya uraır. Duygu yüklü bu olaylar, bir bireyin sevdikleriyle beraber olma arzusu ve bir hayat tecrübesi eklinde yorumlanabilir (Naskali 1999: 11)” “Maaday-Kara Destanı”nı Salahaddin Bekki, 2001 yılında, Prof. Dr. Bilge Seyidolu’nun danımanlıında doktora tezi olarak hazırlamıtır. Eseri bir kitap olarak yayımlaması bu tarihten altı yıl sonra olmutur. Yazar bu eseri dört bölüm eklinde hazırlamıtır: I. Bölüm’de; Altay-Türk destancılık gelenei ve Maaday-Kara Destanı ile ilgili yapılan çalımalar hakkında (kitaplar, tezler, makaleler, bildiriler) tanıtıcı bilgiler verilmitir. kinci elden ulaılan çalımaların ise sadece künyeleri verilmitir. Bu bölüm kendi içerisinde ikiye ayrılmıtır:  1. Altay Türklerinin destanları üzerine yapılan aratırmalar (24 adet aratırmadan bahsedilmektedir). Buradan Maaday-Kara Destanı’dan baka Altay Türklerine ait Alıp Mana, Kozı Körpe-Bayan Sulu Destanı ve Er Samır Destanı olmak üzere üç destan daha olduunu görüyoruz.  2. Maaday-Kara Destanı üzerine yapılan çalımalar (5 adet çalımadan bahsedilmektedir.) Burada Maaday-Kara’nın yabancı dillerdeki yayınları ile Emine Gürsoy-Naskali’nin çalıması tanıtılmıtır. II. Bölüm’de; “Altay-Türk Destancılık Gelenei ve Maaday-Kara Destanı” balıı altında aaıdaki konular irdelenmitir: Altay Destan Anlatıcıları (Kayçılar): Bu bölümde kayçıların destanı nasıl icra ettikleri, nasıl kayçı olunduu anlatılmıtır. Kayçıların anlatım esnasında, farklı gırtlak yapılarıyla be ayrı sesi çıkarabildiklerinden, ayrıca çeitli hayvanların taklitlerini yapabildiklerinden bahsedilmitir. Altay Destanlarının Konuları: Bu bölümde; Altay destanlarında genellikle kahramanların yeryüzündeki kötü niyetli hanlar ve bunların ilikide bulundukları yeraltı dünyasının hakimi Erlik ve avenesi ile olan mücadelelerinin anlatıldıı vurgulanmıtır. Altay destanlarında mitik öeler çok miktardadır. Mitik yılan, dünyayı sırtında taıyan balık, dev hayvanlar, olaanüstü kadınlar, cadılar, insan eti yiyen insanlar… Bu ucubelerin hepsi yeraltı dünyasının hakimi Erlik’in askerleri olarak yeraltında yaarlar.  Altay Destanlarının Tür Olarak simlendirilmesi Problemi: Bu bölümde destanın tanımı ve destan için önerilen isimlerden bahsedildikten sonra
     
514                                                                     DALI, Ahmet
Altay destanlarının üç boyutlu bir dünya anlayıı (yeryüzü-gökyüzü-yeraltı) çerçevesinde cereyan etmesi ve kahramanların mitik özellikler göstermesi sebebiyle “Arkaik Kahramanlık Destanı” terimi uygun görülmektedir.  Maaday-Kara Destanı’nın Teekkül Tarihi balııyla bu destanın M.Ö 5. yüzyıl itibariyle teekkülünü tamamladıı sonucuna varılmıtır. Maaday-Kara Destanının Konusu ve Vak’a Örgüsü: Bu bölümde destanın planı verilmitir. amanist bir toplumun ürünü olan (ancak yer yer Budizm ve Lamaizm etkisi de görülen) destanda, bu dünyayı ve öbür dünyayı algılayı biçimi amanist düünce dorultusundadır. Olaylar üç farklı boyutta geliir: yeryüzü, yeraltı ve gökyüzü. Yeryüzü (Aylı ve Güneli Altay) canlıların yani Maaday-Kara’nın yaadıı mekândır. Yeryüzünde ayrıca Maaday-Kara’yı esir eden ve yeraltı tanrısı Erlik Beyin kızı ile evli olan Kara-Kula Kaan yaamaktadır. Kara-Kula Kaa’nın yaadıı yer, ruhların yani ölülerin âlemidir; bu âleme karanlık güçler hâkimdir. Burası yeraltı dünyası gibi tasvir edilse de yeryüzündedir ve açılıp kapanan daların arkasındadır. Esas yeraltı dünyası ise Erlik Bey’in yaadıı ve ölen insanları, yeryüzünde (dünyada) ilemi oldukları suçlara göre cezalandırıldıkları bir mekân olarak geçer. Gökyüzü ise insan ötesi bir boyut olarak algılanır ve detaylı olarak ilenmez. Üç boyut olarak algılanan bu dünyanın kapıları birbirine kapalı deildir. Birinden dierine gitmek ve geri dönmek mümkündür. Maaday-Kara Destanı iki bölümden olumaktadır. lk bölümde Kara- Kula’nın yalı bahadır Maaday-Kara üzerine hücumu anlatılmakta, obasının yerle bir ediliinden, halkının esir edilip memleketinden götürülüünden bahsedilmektedir. kinci bölümde ise Maaday-Kara’nın olu Kögüdey-Mergen’in babasını ve halkını kurtarmak için verdii mücadeleler ile çıktıı evlenme yolculuu anlatılmaktadır. Destanın finalinde ise Kögüdey-Mergen’in Erlik Bey ile olan mücadelesi ve her türlü baarıdan sonra yıldız olup gökyüzüne yükselii ilenmektedir. Maaday-Kara Destanı’nın Özeti verildikten sonra, Destanın Dili, ekil Özellikleri ve Üslûbu hakkında bilgiler verilerek bu bölüm tamamlanmıtır. III. Bölüm’de; Motif-ndex’in ne olduu, tasnif sistematii ve uygulanıı; Türkiye’de bu konuda yapılan çalımalar anlatılmıtır. Ardından Maaday-Kara destanının motifleri çıkarılmı ve bu motifler, 1936 yılında Stith Thompson’un hazırlayıp yayımladıı, aynı zamanda uluslararası bir katalog olan Motif-ndex of FoIk Literature (Halk Edebiyatının Motif ndeksi)’de kullanılan yönteme göre tasnif edilmitir. Katalogda bulunmayan motiflerin, Türk motifi olduunu belirtmek içinse balarına bir T harfi konularak yazarın kendisi tarafından tespit edildii belirtilmitir. (lginç olan, bu destanda Stith Thompson’un Motif- ndex’inde hiç olmayan 29 motifin bulunmasıdır. Bu, destanın çok erken dönemlerde teekkül ettiinin ve destanda amanistik ve mitik unsurların youn olduunun bir göstergesidir.)
     
Kitap Tanıtımı                                                                                           515
IV. Bölüm’de; tespit edilen motifler, “Tanrılar”, Yer-Su Ruhları”, “Hayat Aacı”, “Üç Kozmik Kuak ve Dünya Direi”, “Türklerin Kutlu Aacı Kayın”, “Dünyayı Sırtında Taıyan Balık”, “aman ve amanlık Seansı”, “ekil (Don) Deitirme”, “Ölüm”, “Hayvanlar (At, Ayı, Geyik, Boa)”, “Yada Taı”, “Maaday-Kara Destanına Budizm ve Dier Dinlerin Tesiri”, “Güne, Ay ve Yıldızlar”, “Olaanüstü Kahraman”, “Sayılar” ve “Renkler” balıkları altında tahlil edilmeye çalıılmı ve motiflerin büyük çounlukla amanizm kökenli olduu tespit edilmitir.  Çalımada elde edilen veriler, “Sonuç” balıı altında deerlendirilerek inceleme kısmı tamamlanmıtır. Ardından ayrı bir bölüm olarak hazırlanan, 214 sayfa hacmindeki “Metin” bölümü gelmektedir. Altay lehçesi ile olan metin, Latin kökenli Türk alfabesine aktarılmı ve beer beer numaralandırılmıtır. Metnin tamamı 7739 mısradır. Mümkün olduu kadar birebir Türkiye Türkçesi karılıkları verilmitir. ki sütun halinde olan sayfaların sol sütununda manzume yer alırken; sa tarafında her dizenin birebir Türkçesi verilmitir. Bu yöntem sayesinde dizenin karısında anlamını görmek mümkündür. Buna ek olarak bazı destana özgü terimler dipnotu ile sayfa altlarında açıklanmıtır. Kaynakça, dizin ve amanizme ait tasavvurların resimlerinden oluan “Ekler” bölümüyle kitap sonlandırılmıtır.  Sonuçta bir ülkenin en büyük gizli gücü, halkının ortak kültür ve tarih mirası etrafında kenetlenebilmesidir. Kültürel ve tarihi birikimi güçlü olmayan ülkelerin insanları arasındaki balar kolay kopabilmektedir.  Ülkelerin sınırlarının hızla kaldırılmaya ve bu sayede kültürlere müdahale edilmeye çalııldıı bu dönemde, ekonomisi güçlü olan az sayıda ülke, zayıf kültürleri kendi çekim alanlarına alıp potasında eritme çabasını gütmektedir. Bu yöntem baarılı olursa belki pek çok ülke dini, dili, tarihi ve kültürü ile birlikte yok olacaktır. Bilimsel ve ekonomik gücü elinde bulunduran ülkelerin bu güçlü çekim alanlarına girmemenin tek yolu, tarihi ve kültürel mirasa sıkı sıkıya sarılmaktır. Ancak köklerine, kültürel birikimlerine vâkıf milletler milli benliklerini koruyabilirler.  Türkler yaam tarzları gerei tarih yapmılar, ama tarih yazmamılardır. Türklerin ilk anavatanı olması dolayısıyla en eski tarihimize ait kalıntıların olduu Altay bölgesi, uzun tarihinde fazla bir kültürel etkileime maruz kalmamı olması yönüyle de Türk kültürü açısından deerli bir bölgedir. Destanlar yapısı, içerii, ele aldıı konuları ve daha pek çok özellikleriyle bizim yazıyla birlikte takip ettiimiz dönemden öncesine, bilinmeyen dönemlere ıık tutan esiz kaynaklardır. Destanlar toplumun yaama tarzı, din, kültür ve sanat anlayıı hakkında derin izler taır. Bu manada kökeni en eski destanlardan olduu bilinen ve korunabilmi Altay bölgesine ait olan Maaday-Kara Destanı, bir kültür
     
516                                                                     DALI, Ahmet
hazinesidir. Bu eserin ve Altay bölgesinin Türk bilimine kazandırılması çok yerinde bir hareket olmutur. Bu vesileyle Salahaddin Bekki’ye bu çalımayı aratırmacıların dikkatlerine sunmasından ötürü teekkür ediyoruz.  
KAYNAKÇA: Bekki, Salahaddin; Maaday-Kara Destanı, Manas Yay., Elazı, 2007 Gürsoy-Naskali, Emine; Altay Destanı Maaday-Kara, YKY, stanbul, 1999 Köprülü, Mehmet Fuat; Türk Edebiyatı Tarihi, Ötüken Yay., stanbul, 1986  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder