19 Ekim 2013 Cumartesi

ATEŞ VE IŞIK İLİŞKİSİ

Işıklı nesnelerden biri de ateştir. Ateşin Türklerde temizleyici, arındırıcı olması ışıkla ilgilidir. 
Tanrı Ülgen biri ak, diğeri kara taşla gelerek ateşin nasıl yakılacağını öğretmiştir (Uraz 165-166). 
Altaylıların ateşe karşı söyledikleri dualar arasında “güneş ve aydan ayrılmışsın” denir ve ateş kutlu kabul 
edilir. Bu yüzden ateşe tükürmek, ateşi su ile söndürmek yasaktır. Ateş falına bakmak, Tanrı buyruğu 
veya gelecek hakkında bilgi edinmek anlamına gelir. Ateşin aydınlatıcı oluşu, karanlıklara ve karanlığın 
güçlerine (kötü ruhlara) karşı temizlenme anlayışını da beraberinde getirir. Ateşle kötülükler kovulmuş 
olunur. Ateşe saçı serpmek ışığının kutsallığıyla ve tanrısal yapısıyla ilgilidir (Đnan 1995:59,67-68). 
Eski Türklerde âyinlerde kurbanlar sunulur ve daha sonra bu kurbanların yakıldığı görülür. 
Kurbanın ateşin yalazlarıyla birlikte gök katına çıkacağına ve ışıklı dünyadaki gök tanrıya ulaşacağına 
inanılır (Esin 2001:147). Moğollar çocukken ölmüş olan kız ve erkek çocukları için benzer bir uygulama 
yaparlar. Yaşamış olsalardı evlenme çağlarında olacaklardı dedikleri zamanda, biri kız diğeri erkek 
çocuklarının gıyabında nikâh kıyar ve nikâh belgesini ateşte yakarlar. Yanan belgenin (ateşin) yükselerek 
onlara kavuşacağına inanırlar. Kendileri de düğün yaparlar (Rox 2001:393). 
Bazı Türk topluluklarının ateşe tapındığı bilgisi doğru değildir (Ligeti 1986:88). Ateş, Gök 
Tanrının ışıklı kutsallığını ve onun ışıklı temizleyiciliğini yansıtır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder