20 Ekim 2013 Pazar

DESTAN , DESTAN ÖZELLİKLERİ VE SINIFLANDIRILMASI

DESTAN
farsça da destan olarak adlandırılan, kahramanlık temalı anlatılar,türkçe de,destan,epope,ve epik terimleriyle karşılanmaktadır,bir edebiyat türü olarak,büyük bir olay , veya, kahramanın maceralarını anlatan, olağanüstü motiflerle örülü,uzun şiir yada başka bir ifadeyle,anlatmaya dayalı ,epik şiir anlamına gelmektedir,
bizde,destan üç terimi karşılamak için kullanılır,
1,kahramanlık konulu,oğuz kağan,
2,klasik edebiyatta, bazı mesnevilerin adlandırmasında,leyla ile mecnun,
3,aşık şiirinde bir şiir türü,
türk boyları arasında, destan ve halk hikayesi ayrımı bulunmamaktadır,bazı araştırıcılar,turfan,kıyamet,yaratılış gibi anlatıları da destan olarak sayarlar, ancak onlar birer,mitik metindir,
diğer yandan,farsça , name terimi,özellikle mensur ve yazılı olarak üretilmiş destanları adlandırmakta kullanılmıştır,cengizname,budalaname,baddalname gibi,

              ÜLKELERİN DESTANLARI,
HİNT;RAMAYANA,VALMİKİ,MAHABARATA,VİYOSA,   YUNAN,İLYADA ODİSE,HOMEROS,,
FİN,KAVALELA,LÖNROT    LATİN,ENEİD,VİRGİL,   FARS,ŞEHNAME,FİRDEVSİ,  ALMAN,NİBELUNGEN,

       FUAT KÖPRÜLÜ,DESTANLARI 2 FARKLI SINIFLANDIRMAYA AYIRIR,
1,coğrafi sınıflandırma,bunu da , kendi arasında üçe ayırır,     
a,altay,yenisey sahası,;altay yaratılış destanı,
b,bozkırlar sahası,manas ve köroğlu destanı,
c,tarım, sir derya sahası,göç ve türeyiş,

2,tarihi sınıflandırma,bunu da kendi arasında , üçe ayırır,
a,eski türk , yada,hun dairesi,alper tunga, oğuz kağan,
b,göktürk yada tu-kiie,ergenekon,bozkurt,
c,uygur dairesi,göç ve türeyiş,
SAİM SAKAOĞLU,ALİ DURMAZ ,SINIFLANDIRMASI,
1,islam öncesi destanlar,
a,altay destanları,yaratılış destanı,ural batır destanı,mahalay kara destanı,
b,saka destanları,alper tunga ve şu destanı,
c,hun,oğuz destanları,oğuz kağan,köroğlu,
d,göktürk destanları,bozkurt ,ergenekon,
e,siyenpi destanı,siyenpi,
f,uygur destanları,türeyiş ve göç,

2,islam sonrası destanlar,;satuk buğra han,battalname,saltukname,

BİR DESTANIN OLUŞMASI İÇİN GEREKEN AŞAMALAR
1,destanı yaratan topluluğun ,destan devri diyebileceğimiz , bir dönemde yaşaması gerekir,Türkler açısından bu dönem,mitolojik unsurların ,toplumsal hayatta,kuvvetle etkisini sürdürdüğü, alt tipinin,toplum hayatını yönlendirdiği,bir dönemdir,olağanüstülükler ,toplumdaki yerini yitirdikçe,kahramanlığın yerini,toplumun değer yargılarına dayalı motifler aldıkça,destan devri kapanır ve hikaye devri başlar, 

2,destanı yaratan topluluğun, sözlü geleneğe sahip olması gerekmektedir,toplumu derinden etkileyen bir olay,sözlü kültür ortamında anlatılarak zenginleştirilmelidir,destanın oluşmasına ilham verecek bir çekirdek olayın olması gerekmektedir,

3,kültür unsurlarının,edebi verilerin,kuşaktan kuşağa aktarıldığı,güçlü bir ,sözlü gelenek ortamının bulunması,destanın gelişmesini ,sürdürmesini sağlayacaktır,

4,olay, bir ozan tarafından , bir edebi metin haline getirilmelidir,bu metin ozandan ozana, kuşaktan kuşağa geçerek,sözlü kültür ortamında yaşatılmalıdır,

5,destan devri kapanmadan,sözlü gelenekte yaşayan bu metin yazıya geçirilmelidir,

DESTANIN TANIMI,;bir millet veya toplumun hayatında , derin bir iz bırakmış olaylardan kaynaklanan,çoğunlukla manzum, bazen de manzum mensur ,karışık olan,birden fazla olayın , aktarımına izin veren genişlikte,usta bir anlatıcı,yada onun çırağı tarafından, bir izleyici kitlesi önünde,müzik aleti eşliğinde veya,sadece ezgiyle anlatılan,bir milleti veya toplumu,sonuçları bakımından ilgilendiren,bir kahramanlık konusuna sahip,okunduğunda milli değerleri,şahsi değerlerin üzerinde tutmayı benimseten,sözlü veya yazılı, edebi yaratmalardır,

DESTANIN BAŞLICA ÖZELLİKLERİ
1,bütün destanlar manzumdurlar,bazen aralarına mensur parçalarda katılır,
2,destanda bir milletin , milli iradesinin direnme gücü sergilenir,
3,bir milletin maddi ve manevi yapısını,kültür birikimini ,yaşayışını süslendiren öğeler, destanda yaşatılan veya, savunulan anlayışı besleyen kaynaklardır,
4,destanın mantığı, kişisel tutkulardan çok millete mal olmuş,millet bütünlüğünü etkileyen davranışlardan kaynaklanır,yani destan milli ülküyü ifade eder,
5,dramatik olayların bütünlüğü içinde,destanlarda insan, gerçeğin üstünde olduğundan daha güçlü ve asil gösterilir,
6,bir topluluğun yaşadığı olaylar, toplum içinde sembol halina gelmiş bir tipin hayatı etrafında geçer,

DESTAN ANLATICISI
1,Destancı bir müzik aleti yada melodisi kullanarak , manzum veya ağırlıklı olarak manzum , kısmende nesir olarak , bir dinleyici kitlesi önünde , doğaçlama olarak icra edip anlatan kişidir,
2,destancı destanda anlatılan olayların akışına göre, bazen sesini değiştirerek kullanır,ve destancı anlatım esnasında tiyatral hareketler yapar,
3,destancı uzun zamandan beri yaptığı icraların ve tecrübelerin sonucu olarak pekçok anlatı birimine sahiptir,gerektiğinde bunları geleneğe uygun bir biçimde bir araya getirerek birleştirir,
kahramanların doğumunun anlatıldığı birim de silahların övülmesi,savaşa hazırlık safhası biriminde savaş sesleri çıkartması vs,
4,destan anlatıcısı , destanı ezberleyerek sunmaz,önceden belirlediği anlatı birimlerini bir araya getirerek ,her defasında farklı destan anlatıları ortaya koyar,bu derecede iyi bir hafızayla destan oluşturma ,usta destancılara ait bir özelliktir,
5,destancının dinleyicilerle olan ilişkisi, destan icrasında önemli bir rol oynar,bu açıdan destanın anlatım biçimini belirleyen dinleyicidir,
6,destan anlatımında çeşitli inançların oluştuğunu görmekteyiz,destancılar saygı duyulan korkulan ve tekin olmayan insanlar olarak kabul edilir,bu açıdan şamanlara benzerler,
7,destanların icrası esnasında seyirciler saygılı olmak zorundadırlar,

8,doğumu kolaylaştırmak için,cenaze törenlerinde,ava çıkmadan önce avın bereketli geçmesi için destan anlatımı yapılmıştır,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder