27 Ekim 2013 Pazar

Halk Edebiyatının Toplum Hayatına Etkileri

Yaratılışı itibariyle sürekli gelişen ve değişen insan, kitlesel veya bireysel olarak mütemadiyen arayış içinde, hareket halindedir. Gelişim ve değişime katılmak isteyen toplumlar kendi sınırları içine ve dışına yaptıklan göçlerle değişimin bir parçası olurlar. Bu süreçte bazen şartların akışı içinde tabii olarak, bazen de planlı bir değişim süreci olarak yaşarur. Başka kültürlerin içinde yaşamak zorunda kalan azınlıklar, kimliklerini korumak için, içinde yaşadıklan kültürden en az etkilenmeye çalışır. Zira azınlıkların beraberinde taşıdığı kültürel değerler, onları gittiği yabancı toplumlann içinde muhafaza edecektir. Bu bağlamda kültürel kimliğin korunması, yabancı kültürlerde daha da önem arz eder. Elbette zaman içinde, karşılıklı etkileşimin tabii sonucu olarak kültürler arasında geçişler, değişim ve yeni oluşumlar· kaçırulmaz olur. Bu tebliğde, "Avrupalı Türkler" olarak Batı Avrupa'da yeni bir kültürel kimliğe dönüşen Anadolu Türklerinin elli yıllık göç sürecini ve halk edebiyatının onların . sosyal hayatına yansımalarını Almanya örneği ile arz etmeye çalışacağım. · 
Avrupa ülkelerinde yaşayan Türklerin kültürel kimliklerini korumak için beslendikleri üç temel kaynaktan birisi halk edebiyatıdır. Zira halk edebiyatı, kadim tarihten beri şifahi anane yoluyla kuşaktan kuşağa taşınmış, zenginleşmiş, şekillenmiş ve günümüze ulaşmış en köklü kültür kaynağımızdır. Bugün Türkiye'nin farklı bölgelerinde geleneksel kültür zenginliği olarak yaşatılan halk edebiyatı, kültürümüzün günümüze ulaşmış en son halidir. Asırlar önce farklı nedenlere bağlı olarak yaşanan göç hareketleri, günümüzde daha çok iktisadi ve kalkınmaya bağlı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu göç hareketleri, farklı kültürlerin karşılıklı etkileşimini de beraberinde getirmiştir. 21. asrın teknoloji imkanları her alanda olduğu gibi, kültürel alanda da etkili olmuştur. Görsel, işitsel ve yazılı kitle iletişim araçlan vasıtasıyla çok yönlü kültürel kaynaklara ulaşım imkanı sağlanmıştır. Elbette, karşı kültür içinde yaşamanın getirdiği 
515 
artı ve eksi sonuçlar Avrupalı Türklerin sosyal hayatında yeni bir kültürel kimliği meydana getirmektedir. 
EJii yıl önce Anadolu'dan Avrupa'ya giden işçi göçünün, 21. asırdayeni bir kültürel kimliğin meydana geleceği kaçınılmaz olmuştur. 
Halk edebiyatının üç temel öğesi; din, dil ve kültür, asırlar boyu tabiatı keşfeden insanoğlunu çeşitli evrelerden geçirerek farklı kültürlerin oluşmasını sağlamıştır. İnsanı diğer varlıklardan ayıran bu üç temel değer, geçmişten-günümüze kuşaklar arası iletişim aracı olarak daima yön belirleyici olmuştur. 
Ayrı coğrafyalardan gelmiş ve zaman zaman baskı ve zulüm altında yaşarnalarına rağmen kültürlerini muhafaza etmeyi başarmış akraba topluluklarla; Trakya, Balkan, Kafkaslar ve Orta Doğu Müslümanları ile bağlarını güçlendiren Avrupalı Türkler, dini ve kültürel değerlerini yeniden harmanlayarak Avrupa'daki gelecek kuşakların temelini atmıştır. 
Halk yaratıcılığının manevi gücü olan örf ve adetler, ananeler, töreler, gelenek ve görenekler, inançlar, bayramlar, dini törenler, oyunlar gibi daha pek çok halk kültürü öğeleri, her vesile ile tekrarlanarak, Avrupa'da dünyaya gelen kuşaklara aktarılmakta ve kök kimliğin korunması sağlanmaktadır. Orta Asya'dan Anadolu'ya, Oitadoğu'dan Kafkas'lara, Balkanlar'dan Avrupa sınırlarına kadar çok geniş bir coğrafyada yaşayan akraba topluluklar zincirine, 21. yy.'da yeni bir kimlik olarak "Avrupalı Türkler" de katılacaktır. İçinde bulunduğumuz yüz yılda Balkanlar, Trakya, Kafkaslar ve Arap ülkelerinden Avrupa'ya taşınacak yeni göçler "Avrupalı Türkler" kimliğinin sentezi olacaktır. Şimdiden kurulan akrabalık ilişkileri, ortak kültür ve inanç değerleri bu süreci başlatmıştır. Avrupa'da yerleşik hayata geçen Türkler diğer akraba topluluklar için bir bakıma merkez çek kuvveti olarak varlığını göstermektedir. Avrupalı Türkler Arasında Gelenek ve Bayranılar 
Dini bayramlar, merasimler başta olmak üzere milli bayramlar, düğünler, eğlenceler, şenlikler, halk oyunları, adetler; misafir ağırlama, komşuluk ilişkileri, yemekler ve daha yüzlerle kültür öğeleri Avrupa'da eJii yıldır yaşatılmaktadır. 
Adet ve gelenekl€rden bir örnek vermek gerekirse: Türk düğünleri yörelere göre farklıliklar .göstertnesine rağmen özde _aynı olan .kız görme, .kız isteme, söz kesme, nişan, !dna gecesi, gelin giydirme, kuşak bağlama, gelin çıkartma, güvey giydirme, güvey tıraşı, gelin ve güvey sağdıcı, gerdek vb. başlıklar altında toplanan adetler birebir yaşatı lmaktadır. 
"Dünyada yaşamım sürdüren canlı varlıklar içerisinde en değeriisi olan insan ve onlardan teşekkül etmiş olan toplumun kendisine ait olan kültür kalıpları içerisinde görsel ve işitsel kültür ürünleri olarak karşımıza çıkan halk oyunları ve bu oyunların icraları, ait olduğu toplumun sosyal hayatını, kültürel zenginliğini ve bilgi birikimini yansıtmaktadır. "yeniden üretilme" ve "nakledilme" gibi aşamalardan geçerek günümüze taşınan bu sunum/ar, ait olduğu sosyal çevrenin, kültürel ve iletişimsel davranış özelliklerini, eğlenme ve eğlendirme pratiklerini, sanat anlayışını yansıtan estetik sunumlar şeklini almıştır." (Güzeloğulları; Ertural, Makale) a

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder