23 Ekim 2013 Çarşamba

TATAR TÜRKLERİ'NDE DÜĞÜN GELENEKLER

Diğer Türk Boylarında olduğu gibi Tatarlarda da şiirsel açından zengin  ve orjinal düğün törenleri vardır.

Tatarlarda düğün ve nikah törenleri genelde sonbaharda , hasatlar toplanıp ambarların dolduğu bolluk zamanlarında yapılmıştır. Tatarların düğün geleneklerini 3 alt başlığa alabiliriz.

1. Düğün öncesi gelenekler ( kız isteme , nişan , söz kesme )
2. Düğün,
3.Düğün sonrası gelenekler.

                                              DÜĞÜN ÖNCESİ GELENEKLER

Tatarlı gençler evlenmeden önce genellikle tanışıp , görüşüp evlenirler. Görücü usülü evlenme oranı çok azdır. Genelde kız ve erkek mevsimler ile ilgili merasimlerde , ya da akşamları pencereden görüşüp konuşma fırsatı bulmuşlardır. İstenme durumu olduğunda erkek , kızın evine köyün en saygı değer ,en açık gözlü , ağzı söz yapan ninesini ya da ağasını yollar . Görücü , kızın ailesini ve sülalesini tanımak zorundadır. Kız ile erkeğin ilişkisinden haberda olmak zorundadır. Kız istemeye giden görücünün dul olmamasına dikkat edilir. Görücünün pantolununun ya da şalvarının bir paçasını çizmesinin üzerine giymesi onu belirleyen en önemli ayrıntıdır. Sibirya tatarlarında ise görücü elinde ,ucuna yazma bağlanan bir sopa tutarak gelirdi. Kızlarını vermek istemeyen , ya da erkeği beğenmeyen aileler , görücüyü kapı yakınlarında oturturlar. Birçok yerde görücü kendi ile birlikte ekmek ve tuz getirirdi, bunlardan kendisine de ikram edilirdi.(ki toplum arasındaki bağı anlatırken herhangi bir ayrımcılıgın olmadıgına işaret etmek ve paylaşımın olduğunu ifade etme amaçlı kullanılan söz öbeği)

Tatar Türklerinde kız istemeye gelen görücülere ''yamçı'' denirdi ve bu yamçılar özel ilgi görürlerdi. Evinde evlenme çağına gelmiş kız bulunan annelerin en büyük hayali bu yamçıları evlerinde görmekdi.

Kız istemeye genelde uğurlu sayılan 'cuma ve çarşamba günlerdi gidilmiştir' , salı günleri uğursuz sayılmıştır. Görücüler kız istemeye geldiklerinde dili gizleyerek konuşurlar , yani tekerleme söyler gibi anlatırlar dertlerini . Bunun sebebi ise kötü ruhaları oyalamak  , onlardan gizlemektir. Bazen de tesadüfi gelmiş gibi yapıp  su isterler , su verilirse bu işin olacağı anlaşılır . Bazen görücü elindeki sopa ile kızı dürter , artık seni damgaladık, mühürledik , artık bizimsin demek anlamına gelir bu hareket.

Aile görücüye evet demeden önce Qadın malı adı altında başlık parası diyebileceğimiz hediyeler hakkında konuşurlar. Bu listede giyecek ihtiyaçları olduğu gibi yiyecekler de bulunur. (un , süt , bal , vb. )Astrahan tatarlarında buna süt hakkı denir.

Bu aşamalardan sonra söz kesme gerçekleşir. Kız isteme ile söz kesme arasının on günü geçmemesine dikkat edilir. Düğün vadesi olarak her iki tarafın birbirine hediye olarak havlu sunması , en önemli şartlardandır. Havlu düğün simgesi olmuştur. Sergaç yöresinde yaşayan Tatarlar ise sözlülerin önünde ateş yakılır ,ateşein arındırıcı gücüne inanırlar. Ayrıca kızın veya erkeğin aklı başkasında ise bu ateşte yanıp kül olmaları dilenir.

Tatarlarda söz kesme sofrada ağırlama ile biter . Bu aşamadan sonra sözü bozmek çok büyük günah olarak sayılır. Söz kesildikten sonra kız asla yalnız gezemez. Yanında en az bir kişi olacaktır. Bunun nedeni kız kaçırmanın önüne geçmekten başka birşey değildir. Ayrıca kızı beğenen başka biri varsa damadı küçük düşürmek için , gelin evine gelirken bindiği atın kuyruğunu keser . Eskiden oğuzlarda , kazaklar ve kırgızlarda atın kuyruğunun kesilmesi yas belirtisidir. 


Tatarlarda kaçırarak evlenme az da olsa görülmüştür, ancak buna iyi gözle bakılmamıştır. Söz kesme , nişan ve düğün arası genelde uzun tutulmaz. 
Sözden sonra kız çeyizini hazırlamaya ,erkek ise isteme sırasında verdiği listeyi hazırlamaya başlar.

Mişör ve Perm tatarlarında ise istenilen paranın bir miktarı verildikten sonra , gelin damat evinde beklenen misafir olmaya başlar, ve evin en güze odası hazırlanıp gerdek yatağı serilir. Yan ,düğün ve nikah olmadan burda yaşamaya başlarlardı.

Kasım tatarlarında düğünden önceki gün , kızlar toplanıp hamamlara gideler. Bu hamamda bir karı koca sonra da gelin ve kız arkadşları yıkanır. Kız evine gelen misafirlere bal ikram eder  . Bu da kızın statüsünün artık evli bayan statüsüne geçtiğinin belirtisidir. 

Gelin olacak kız , vedalaşma sırasında mutlaka ağlamalıdır. Eskiden baba evinden ağlayarak çıkan kızın gelecek hayatınıngüzel geçeceğine inanılmıştır.Ayrıca ağladığında damadın evinde bekleyen kötü ruhların şefkatini kazanmaya da çalışır. Eğer kız sevmediği biriyle evlenirse ağlamanın şiddeti daha da fazla olacaktır.

Kereşen tatarlarında bir kız gelin olduğunda , Kıyametlik ana adı verilen bir kadın ona şahit olurdu ve o kadının kıyamete kadar bu nikaha şahitlik edeceğine inanılırdı.

Erkek tarafı gelin almaya giderken kız tarafından erkekler , çeyizdeki her eşya için bahşiş isterler. 

Gerdek için hazırlanan yatakta kız ve erkek çocuklar yuvalanır  ve bu yatakta bol çocuklu bir çift geceler. Yeni evlenen çiftin bol çocuklu olması için yapılır bu ritüel. Tatar Türkleri'nde kına gecesi adeti yoktur.


                                             DÜĞÜN

Tatarlarda düğün genelde kız tarafında yapılır. Düğün tatarlada imam nikahı ile başlar. Gelin ve damat bu törene katılmazlar. Erkek için babası kız içinde 2 şahit onay verir. Mişör tatarlarında ise düğün çay sofrası ile başlar ve nikaha gelen misafirler çaydanlığın içine gümüş para atarlar. Tatarlarda düğün sofralarında diğer yemeklerden başka mutlaka et suyundan pişirilen bir çorba bulunurdu. Kız tarafında düğün 2-3 gün sürer. Düğünün 2 gününde misafirlere yemekler pişirilir. 3. gününde veda sofrası hazırlanır. 

Misafirler dağıldıktan sonra gelin evi damadı karşılamak için hazırlanır. Bu aşamada kimi zaman gençler ilk defa birbirlerini görecek olabilirler. Gelin ve damat için ayrı hazırlanmış bir oda bulunur. Yine yatakta iki çocuk yuvarlanır. Yeni evli çiftlerin ilk çocuklarının erkek olması istenirmiş. Eskiden oğlan çocuğu olanlar için ayrı bir arazi verilirdi. Kız çocuğu olanların bu topraklarda hakkı olmazdı.

Damad eve gelirken iki ya da üç erkekle birlikte gelir ,bunlara damadın koruması denir. Gelin damada verdiği hediyelerden bu korumalarada vermek zorundaydı. Kız evine girmek isteyen damad para ödemek mecburiyetindeydi. Eskide kızı evinden götürmek hiç kolay değildi. Büyük mücadeleler vermek zorundaydı erkek. Bazen erkeğin geçtiği yoldaki köprüleri bile yıktıkları olmuş. Damadın taşlandığı , dövüldüğü de görülmüştür. Tatar halk masal ve destanlarında kız alırken ortaya koyulan zorluklar en başta gelen motiflerdendir. Bu mücadele esasında anaerkil dönemden ataerkil döneme geçişin belirtileridir. Ayrıca bu gelenek ataerki döneme has olan kendi kavminden başka kavme kız verme geleneğini protesto şeklinde de yorumlanabilir.

Tatarlarda damadın geçeçeği kapının eşiğinde bir erkek çocuk durur ve para almadan geçmesine izin vermezdi. Bir başka adet ise , damat eşikten geçmeden ipek bir kumaşı yırtardı. Bu da artık erkeğin statüsünün değiştiğinin işaretidir.Aynı şekilde gelin de kapı eşiğinde beyaz kumaş parçasına başar , sonra bu ikiye yırtılır ve kızlara verilirdi.

Türklerde çok eski zamanlardan beri saçı uygulamarı vardır. Tatar düğünlerinde de bu uygulama olmuştur. Damat avluya veya eve girmeden önce çikolata , fındık veya para saçısı yapar.

Gerdek gecesinde kız damadın ayapına basmaya ve şapkasını düşürmeye çalışır.Bunun amacı , evde kızında sözünün geçeceğidir. Damat , bu gece için bel bağını sıkı bağlar ve ucunu gizler .Bunun amacı ise , gelinin bunla uğraşması ve damadın da bunu bile beceremiyorsun diyip gelini küçük düşürmeye çalışmasıdır.  Eskiden bel bağı kutsal sayılırdı. Bu nesnenin damadı ve gelini büyüden koruduğuna inanılırdı. Hatta önceleri bel bağı doğum ile ilişkilendirilmiş, bel bağını kolay çözen kızların kolay doğum yapacağına inanılmış. Damat ayakkabılarını yine kıza çözdürür ve yine bunları da sıkı bağlayarak kızın çözemediğini görüp güler , eğlenirdi. 

Son olarak , Tatarlarda hamam büyük öneme sahiptir. Eskiden yeni evlenen çiftler özellikle hamamda yıkanmak zorundadır. Suyun arındırıcı , büyülerden koruyucu gücüne inanmışlardır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder