YILAN Genel olarak şeytani varlıklar ara- sında yer alan yılan, bazı masallarda olumlu yanlarıyla ortaya çıkar. Daha çok geçiş noktalarıyla su başlarında bu- lunur. Padişah olanları vardır veya hazi- neleri korurlar. Altın Yüzük masalında, pazardan alınan yılan yavrusu, niçin bu hâle gel- diğini bilmeyen bir şehzadedir. Kendisi- ne yardım eden kahramana sihirli altın yüzüğü vererek teşekkür eder (Bolçurov 1997: 211-215). Bazı masallarda kahra- manlar yılanı öldürerek mallarına sahip olurlar (Bolçurov 1997: 38-40). Bazı masallarda öldürülerek malla- rı elinden alınan yılanlar zaman zaman sihirli ve kutsal varlıklar olarak kabul edilmiştir. Kırgızlar ve diğer Türk halk- ları çocuklara nazar değmesin diye on- ların kıyafetlerine yılanbaşı dikmişler- dir. Şaman elbisesindeki yılanbaşlarını da burada hatırlatmak isterim (Anohin 1924: 40). Kırgızlar yılanı hastalıkları iyileş- tirmede de kullanmışlardır. Beli ağrıyan- lara yılanın safrasını suyla karıştırarak verirlermiş. Kemik vereminde ise yılanı kaynatır, suyunu hastaya içirirlermiş Kırgızlar beyaz yılanı evlerin iyele- ri olarak görür, ona hiç zarar vermezler. Tam tersine ileride bir iyilik olacağının işareti olarak kabul ederler. Onun önüne süt dökerek evden çıkarırlarmış. Bunu bilmeyen biri yılanı öldürürse hemen evine gidip yedi tane ekmek pişirerek yı- lanı öldürdüğü yere doğru gitmekte olan- lara ikram edermiş. Ekmek yenildikten sonra yılandan özür dileyip affetmesini beklermiş. Altaylardaki Türk halklarının pek çok masalında yılanlar ve aileleri konu edilmiştir. Bazı masallarda yılanların Şaymerdan adlı bir hanlarının olduğu, insanlar gibi yaşadıkları anlatılmakta-
Millî Folklor, 2010, Y›l 22, Say› 85
78 http://www.millifolklor.com
dır. Altaylılar yılanların insan dilini bil- diğine inanır, hatta bazı yaşlı Altaylılar yılanların bazı özel kişilerle konuştuğu- na, hatta onlara istediklerini yaptırdık- larına inanırlarmış. Bazı yılanlarla ilgili olarak da yu- karıdakinin tam tersi bir inanç söz ko- nusudur. Yılanlar kötü ruhlara sahip oldukları için hemen öldürülmelidir. Önünden yılan geçen insanın işleri- nin ters gideceğine ve bu yüzden de bu yılanın öldürülüp yolun iki kenarına ko- nulması gerektiğine inanırlar. Kırgız masallarının bazılarında ej- derhalar da vardır. Ancak onlar yılan- larda olduğu gibi iyi veya kötü diye ikiye ayrılmazlar. Yani tamamen kötüdürler. Alp Karakuş’la ilgili masalımızda Alp Karakuş’un yavrularını ejderha ye- mektedir. Pek çok halkın sözlü edebiyatında çoğu zaman kartalı yılan (ejderha) ile birlikte görürüz. Burada kartal gökyü- zünün sahibi ve insanlara iyilik getiren güç olarak tasvir edilmekte, ejderha ise bunun aksine yer altı dünyasının (ölü- ler dünyasının) sahibi olmaktadır. Altay şamanizminde Şamanların elbiselerinde yer alan yutpalar (yılanlar) Erlik’in ye- raltı dünyasının canavarlarıdır. (Anohin 1924: 43). Kartal ile ejderhanın ortasında ge- nel olarak dünyanın çoğunluğunun sözlü edebiyatında yer alan hayat ağacı (uzay ağacı) bulunmaktadır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder