20 Ekim 2013 Pazar

AVRASYA'DA ŞAMANLAR

Avrasya’da Şamanlar adlı eser Macaristan’da halk bilimi, etnografya, dinler 
tarihi alanında önemli eserler veren Mihály Hoppál’ın 2005 yılında Budapeşte’de 
Sámánok Eurázsiában adlı Macarca kitabın Türkçeye çevirisidir. Yazar konu 
kitabın Türkçe çeviri için yazdığı ön sözünde de belirttiği üzere hayatının kırk yılını 
Türk ve Macar mitolojisini araştırmaya adamış bir bilim adamıdır. 
Şamanizm ve şamanlar belki de en fazla Türk topluluklarını ilgilendirmesine 
rağmen ve batılı bilim adamları tarafından da çoğu zaman Sibirya merkezli olarak 
Türk toplulukları temelinde ele alınmaktadır. 
Ancak dünya literatüründe konu ile ilgili 
çalışmalara dikkat çekildiğinde ise ortaya 
konulan eserlerin büyük oranda yabancı 
dillerde olduğunu söylemek mümkündür. 
Türkiye’de Yusuf Ziya Yörükan, Ziya Gökalp, 
Fuad Köprülü, Sadettin Buluç, Abdulkadir 
İnan, Fuzuli Bayat, Yaşar Kalafat, Yaşar 
Çoruhlu gibi bilim adamlarının konu ile ilgili 
çalışmaları dikkat çekmekteyse de bu 
çalışmaların da kaynağını yine biraz önce 
bahsettiğimiz yabancı bilim adamlarının 
çalışmaları oluşturmaktadır. Son dönemlerde 
Zekeriya Karadavut-Jannet Meyermanova 
A.V. Anohin’in Altay Şamanlığına Ait 
Materyaller; Atilla Bağcı, G.V. Ksenefontov 
Yakut Şamanlığı; Metin Ergun da L.P. 
Potapov’un Altay Şamanizmi adlı eserlerini 
Türkçeye kazandırarak birinci el kaynaklardan en azından bir kısmını Türkçeye 
kazandırmışlardır. Ancak özellikle alan araştırmasına dayalı pek çok orijinal 
kaynağın halen Türkçeye çevrilmediği de görülmektedir. Bu zikredilen eserler 
yanında Mircea Eliade ve Jean Paul Roux’un eserlerinin Türkçe tercümeleri de 
zikredilmesi gereken diğer önemli kaynaklardandır. 
Avrasya’da Şamanlar adlı eser yazar tarafından altı bölüme ayrılmıştır: 1. 
Şamanların Dünyası (18-61); 2. Şamanlığın Kökenleri ve Sibirya Kaya Resimleri 
(62-71); 3. Eski Şaman Resimleri (72-89); 4. Halklar ve Şamanları (90-203); 5. 
Şamanlar ve Nesneler Dünyası (204-265); 6. Şamanizmin Yeniden Doğuşu (266-
277). 
 ∗

216 
Kitabın bölümleri ve içerikleri üzerine söz söylemeden önce kitabın genelinde 
dikkat çeken bazı hususlar üzerinde durmakta da fayda vardır. Çünkü bu hususlar 
kitabın bütün bölümleri için geçerlidir ve her bölümde tekrar zikredilmesine gerek 
yoktur. Bu sebepler kitapla ilgili olarak Şamanizm araştırmaları bağlamında 
söyleyebilecek olanlar şunlardır: 
Öncelikle kitap halk bilimi araştırmalarının iki yönünü de içine alacak şekilde 
hem alan araştırmasına hem de teorik masa başı araştırmasına dayalı olarak 
meydana getirilmiştir. Yazar özellikle alan araştırmasının önemine alanın temel 
isimlerinden birisi olan Mircea Eliade’nin hayatından Şamanların yaşadığı bölgeye 
hiç gitmemiş ve hiçbir şaman törenini seyretmemiş olduğuna dikkat çekerek 
göndermede bulunmaktadır. Bu anlamda eserin bir bölümü yazarın yaptığı alan 
araştırmalarından elde ettiği malzemelere dayanmaktadır. Bu malzemeler arasında 
çok sayıda görsel malzemenin oluşu dikkat çeken bir diğer noktadır. Türkçe 
çeviride 547 görsel malzeme kullanılmıştır. Yazarın çalışmaları arasında önemli bir 
yer tutan belgesel filmler onun görsel malzemelere verdiği önemin de bir 
göstergesidir. Kitabı meydana getiren malzemeler sadece alan araştırmasına 
dayanmaz. Eserin bibliyografya kısmında yer alan çalışmaların sayısı ve farklı 
dillerde kaleme alındığı da dikkate alındığında alan araştırmasının yanında masa 
başı çalışmasının da ciddi bir şekilde yapıldığı görülmektedir. Bu noktalar eserin 
yukarıda zikredilen bütün bölümler için geçerlidir. Ciddi bir alan araştırması 
tecrübesi ve zengin kaynakça eserin alana yaptığı katkının önemini göstermektedir. 
Bu genel açıklamaların ardından kitabın bölümleri ve içerikleri de şu şekildedir: 
Şamanların Dünyası (18-61) adlı bölümde Şamanizm ve şamanlarla ilgili genel 
bilgiler verilmektedir. Şamanizm’in araştırmalarında önemli bir yer tutan ve 
günümüze kadar ozanlar, âşıklar, falcılar, destancılar vb. kişilerin mesleklerine 
geçişlerinde de önemli bir oranda muhafaza edilmiş olan şamanlığa geçiş ritüelleri 
ve kimlerin şaman olabileceği konusu işlenmektedir. Bölüm en geniş kısmını ise 
şamanların toplum içerisinde üstlendikleri işlevler yer almaktadır. Şamanların halk 
hekimliği, sağaltma, kurban törenlerinin idaresi, fal, ruhların idaresi sözlü geleneğin 
koruyucusu, sanatçı, ve aracı işlevleri yazar tarafından farklı milletlerden örneklerle 
ele alınmıştır. 
Şamanlığın Kökenleri ve Sibirya Kaya Resimleri (62-71) adlı bölümde ise 
şamanlığın köklerinin nereye kadar uzandığı sorusu ile ilgilidir. Yazar burada 
kronolojik bir sırayı takip eder. Özellikle Rus bilim adamlarının çalışmalarına 
dayanarak yazar Sibirya’daki kaya resimlerinin bu bölümün temeline yerleştirir. 
Çok sayıda görsel malzemenin yer aldığı bu bölümde kaya resimlerinde yer alan 
bazı insan figürleri eski Şamanların yansımaları olarak kabul edilmektedir. 
Eski Şaman Resimleri (72-89) adlı bölümde kaya resimlerinin ardından 
kronolojik olarak tarihi kaynaklarda şaman resimlerinin izlerini süren yazar çok 
sayıda seyahatname ve ilgilendiği bölüğe ile ilgili kitaptan yararlanmıştır. 16. 
Yüzyıldan başlayarak çok sayıda eser tarafınmış ve bunlarda yer alan şaman 
resimleri çalışmada yer almıştır. Bu bölümde aynı zamanda şamanların uğradıkları 
takibatlar ve sürgünler de yer almaktadır. Sibirya bölgesinde Çarlık Rusyası ve daha  










Türkbilig, 2012/24: 215-217. 
AVRASYA’DA ŞAMANLAR 
 217 
da baskın bir şekilde Sovyet döneminde şamanlara yapılan baskılar ve onların 
sürgün edilmeleri de işlenmiştir. 
Halklar ve Şamanları (90-203) adlı bölümde ise yazar Avrasya coğrafyasının 
irili ufaklı birçok halkında şamanların kalıntılarını çok sayıda görsel malzeme ile 
birlikte sunmaktadır. Burada ilginç olan bu toplulukların aslında günümüzde 
tamamen şamanizmi yaşayan halklar olmayışıdır. Bunlar arasında Müslüman, 
Budist, Hristiyan gibi farklı dinlere mensup olmalarına rağmen şaman özellikleri 
gösteren kişilerin bulunması ve bu geleneği bazı durumlarda dönüştürerek 
günümüze taşımaları dikkat çekmektedir. Yazar bazıları arasında alan araştırması da 
yaptığı bu halklar hakkında kısa ansiklopedik bilgiler verdikten sonra onlar arasında 
şamanların izlerini sürmüş ve bu konuda çok sayıda malzemeye ulaşmıştır. Yazar 
Ural, Türk, Moğol, Mançu-Tunguz, Paleo-Asiatik ve diğer halklar ana başlıkları 
altında elliye yakın halkın şamanları ve onların özellikleri hakkında bilgi 
vermektedir. 
 Şamanlar ve Nesneler Dünyası (204-265); başlığı altında şamanların 
dünyasında önemli yer tutan ve her biri şamanların işlevlerini yerine getirmesinde 
önemli olan nesneler ele alınmaktadır. Şamanlar ve onlar çevresinde teşekkül eden 
inançlarda bu nesneler özel anlamlar yüklenmektedir. Bu manada yazar yine çok 
sayıda görsel malzeme ile şaman giysilerini, baş süslemeleri, taç, ayakkabı, kemer, 
toka, davul, yay-ok, şaman asası, şaman ayinlerinde kullanılan silahlar, kırbaç, 
şaman ağacı ve şaman mezarını yine çok sayıda görsel malzeme ile birlikte 
vermektedir 
Şamanizmin Yeniden Doğuşu (266-277) çalışmanın son bölümünü teşkil 
etmektedir. Yazar özellikle Sovyetler Birliği’nin dağılması, şamanlar üzerindeki 
baskıların azalması neticesinde Avrasya halkları arasında şamanları yeniden 
faaliyetlerine başlamasını ve geleneğin âdeta yeniden yeşermesini şamanizmin 
yeniden doğuşu olarak adlandırmaktadır. Adı geçen Avrasya halkları arasında 
zaman zaman eski işlevleri ile zaman zaman da popülerleşerek üstlendikleri yeni 
işlevleri bu bölümde ele alınmaktadır. 
Kitaplar ilgili olarak söylenen sözlerin ardından eserin alan araştırması ile teorik 
araştırmayı görsel malzemelerle birlikte uyumlu bir şekilde bir araya getiren özelliği 
ile Şamanizm araştırmalarında önemli bir yer tuttuğunu söylemek mümkündür. 
Şamanizm ile ilgili en önemli eserlerden birini Türkçeye kazandıran 
çevirmenlere ve eserin mükemmel baskısını yapan Yapı Kredi Yayınlarını 
kutluyoruz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder