Türklere ait mitolojik metinlerde, ışık insanın yaratılmasına yardımcı olur. Yaratılışta ışığı
gündüz güneş, gece ise ay sağlar. Mitolojiye göre, mağarada oluşan çamuru, yani ilk insanın kalıbını
güneş ve ay ışığı pişirir. Đlk kadın da aynı şeklide yaratılır (Đnan 1995:21).
Bir diğer yaratılış öyküsünde tanrıya yaratma ilhamı veren Ak Ana’dır. Ak Ana ışıklı, hatta
ışıktan oluşmuş bir kadındır (Banarlı 1987:30).
Radloff’un Altay Türklerinden derlediği yerin yaratılışını anlatan mitolojik metin, aydınlık ve
karanlıklar tezadı üzerine kurulmuştur. Tanrı Kayra Han kaz şeklinde Kişi ile birlikte aydınlık bir âlemde,
suyun üzerinde uçarlar. Aydınlık dünyanın önemi, metindeki karanlıklar dünyasının bilinmesi ile daha iyi
anlaşılır. Tanrı ağacın ışıklı tarafındaki meyvelerin yenmesine izin verir, karanlık taraftan yenmesini
yasaklar. Tanrı Kayra Han, insanların günah işlemeleri sonucunda gök katına çekilir. Erlik (şeytan)’e
dönüşmüş olan Kişi, Tanrı tarafından ışıktan mahrum olan ayı ve güneşi bulunmayan bir dünyaya
sürülerek cezalandırılır (Radloff 1999:175-182).
Altay Türkleri arasında derlenmiş olan “Maaday Kara Destanı”nda yıldızların, nasıl yaratıldığı
anlatılır. Destanda ışıkla ilgili pek çok motif yer alır. Kögüdey Mergen’in ailesi yok olma tehlikesiyle
karşı karşıya kaldığında, oğullarını doğanın tanrısal ruhlarına/iyelerine emanet ettiği zaman, mavi renkli
ineğe dönüşen boz kısrak, Kögüdey Mergen’i besler. Mavi inek, ışıklar diyarının üstün gücü olan
Tanrının sembolik belirtisidir. Kögüdey Mergen, aylı güneşli Altay’da yaşar ve destanın sonunda göğe
çekilir. Gökteki “Yedi Kağan” adıyla bilinen yedi yıldız, birbirine eş yedi Kögüdey Mergen’dir. Kutup
yıldızı ise onun karısı olan Altın-Küskü’dür. Takım yıldızı, destanda üç maralın karnını yaran kahramanın
kanlı okudur (Nasakali 1999).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder