23 Ekim 2013 Çarşamba

HALK BİLİMİ ÇALIŞMALARININ TARİHÇESİ

Halkbilimi veya 'Folkloristik' en geniş anlamda bir tanımlayışıyla insan davranışlarını ve geleneklerini çalışarak , objesi olan insanı daha iyi anlamaya ve onun hakkında daha  derin bir bilgiye kavuşmak amacıyla on dokuzuncu yüzyıl başlarında ortaya çıkan bağımsız bir bilim dalıdır.

Halkbilimi çalışmalarının yaygın olarak kabul edilen iki başlangıç tarihi vardır. Birincisi Almaya'da Grimm Kardeşlerin , 1812 yılında 'Ev ve Çocuk Masalları' adlı sözlü gelenekten derleyerek oluşturdukları masal kitaplarının yayınlanmaları,  ikincisi ise , bilim dalının adı olarak uluslararası bir kullanıma erişmiş olan , foklor  ' Folk -lore ' teriminin 1846 yılında ingiliz William John Thoms tarafından icat edilip  ,Atheneum adlı dergiye Ambrose Merton müstear adıyla gönderilerek yayınlanmasıdır. Folklor kelimesinin kökenini 'folk= halk , lore =bilim' sözcükleri oluşturmakta ve birleşik olarak halkbilimi anlamına gelmektedir. Son zamanlarda uluslararası literatürde , gerçek anlamını yitirmeye başlayarak yanlış kullanımlarının çoğalması nedeniyle 'folklor' teriminin yerine ' folkloristik' teriminin kullanımı yaygınlaşmıştır.

Bağımsız bir bilim dalı olarak Halkbiliminin yukarıda söz konusu edilen başlangıç tarihlerinden  itibaren gelişmesi, ünlü Amerikalı halkbilimi tarihçisi  Richard M.Dorson'un '' İnsanlığım bilgilenme ve öğreme tarihinde folklor veya halkbilimi kadar yeni bir araştırma alanı olarak ortaya çıkıp kendinden ve geleceğinden emin bir şekilde yayılan, gelişen bir disiplin pek nadirdir.'' şeklindeki ifadesiyle vurguladığı gibi şaşırtıcı bir hızda gerçekleşmiştir.

Bir ülke veya belirli bir bölge halkına ya da aralarında en az bir müşterek faktör bulunan toplumsal bir gruba ilişkin maddi ve manevi alanlardaki kültürel ürünleri ve onların canlı ve teatral bir dışavurum şeklinde icra olunan gösterinimlerini konu edinen, bunları kendine özgü yöntemleriyle derleyen , sınıflandıran ve kurumsal olarak yorumlayan karşılaşılan sosya ve toplumsal problemlerin çözümüne yönelik olarak uygulayan bir bilim olarak büyüme , yöntemsel bakımdan gelişme ve uygulamalı bir bilim haline dönüşme sürecini hızla devam ettirmektedir.

Halkbilminin toplumsal rolü ve işlevleri konusunda ünlü Türkhalkbilmicisi Sedat Veyis Örnek'in ''Bir ülkenün ,bir yöre halkının , bir etnik grubun yaşamının bütününü kapsayan ve temelinde o halkı oluşturan insanların ortak davranış kalıplarını , yaşama biçimlerini, beliyli olaylar ve durumlar karşısındaki tavrını, çevresini ve dünyayı algılayışını açıklamada; geleneksel ve törensel yaşamı düzenleyen, zenginleştiren, renklendiren bir dizi beceriyi, beğeniyi, yaratıyı, töreyi, zamanımıza uzanan gelenekler, görenekler , adetler zincirini saptamada,; bu kültürün atardamarlarını yakalayarak  bunlardan özgün ve çağdaş yaratmalar çıkarmada halkbiliminin rolü ve önemi birinci derecededir. '' şeklindeki tespitleri de bilim dalının karşıladığı bilimsel, sanatsal ve toplumsal ihtiyaçlar nedeniyle söz konusu edilen hızlı gelişimin nedenlerinden bir kısmını açıklayıcı mahiyettedir.

Bu bağlamda halkbilimi disipilini, işaret edilen amaç ve görevleri yerine getirmeğe yönelik olarak başta tarih, edebiyat, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, etnoloji, dinler tarihi, sanat tarihi, dil bilimi, coğrafya, tıp, hukuk, mimarlık, veterinerlik, ilahiyat olmak üzere hemen hemen sosyal ve beşeri bilimlerin hepsiyle ilşkilidir.  '' gerektiğinde bu disiplinlerin bulgularından , yöntemlerinden yararlanır, başka ülkelerin halkbilimsel verileriyle koşutluklar kurar, karşılaştırmalar yapar , bunların kökenin inmeğe '' sosyo kültürel ekolojisi içinde insanı ve bütüncül bir bakış açısıyla çevresini anlamağa çalışırç

Halkbilimi , bu tarz bir disiplinler ve kültürler arası çalışma sistematiği içinde yerellikten , ulusalllığa ve ulusallıkta da evrenselliğe geçerek insanlığın ortak kültürüne veya uygarlığa katkıda bulunmaktadır.

Evrensel kültüre olan katkının başlangıcı , yerel zenginlik ve çeşitlilikleriyle birlikte, öncelikle ve her zaman ulusal kültürü özümseyip, anlamaktan ve sonra çağdaş değerler ışığında yorumlamaktan geçer . Çünkü 'Folklor 'milli' bir bünyenin parçası olmak durumundadır ve bu nedenle de Umay Günay tarafından foklor milli kültür denilen pek çok unsurdan oluşan birikimin tarihi gelişim içinde bir milletin çeşitli verileri inceleyen ilme verilen isimdir. '' şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanımda da açıkça vurgulandığı gibi folklor hem çalışan malzemenin hem de bı malzemeyi çalışan bilim dalının adıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder