15 Ekim 2013 Salı

UŞUN KOCA OĞLU SEGREK DESTANINI BEYAN EDER

                                                           UŞUN KOCA OĞLU SEGREK
                                                              DESTANINI BEYAN EDER

OĞUZ zamanında Usun Koca derler bir kişi var idi, .mründe
iki oğlu var idi. Büyük oğlunun adı Eğrek idi. Cesur, deli80, güzel
yiğit idi. Bayındır Han'ın sohbetine ne zaman istese getirdi. Beyler
beyi olan Kazan'ın divanında buna hiç kapı baca yoklu. Beyleri
çiğneyip Kazan'ın .nünde otururdu. Kimseye iltifat eylemezdi.
Meğer hanım gene bir gün beyleri çiğneyip oturunca. Ters
Uzamış derlerdi Oğuz'da bir yiğit var idi, der: Bre Usun Koca oğlu
bu oturan beyler her biri oturduğu yeri kılıcı ile, ekmeği ile almıştır,
bre sen baş mı kestin kan mı d.ktün, aç mı doyurdun, çıplak mı
donattın dedi. Egrek der: Bre Ters Uzamış baş kesip kan dökmek
hüner midir dedi. Der: Evet hünerdir ya! Ters Uzamış'ın s.zü
Egreğe tesir etti. Kalktı Kazan Bey'den akın diledi. Akın verdi. İlan
etti, akıncı toplandı. Üç yüz mızraklı yiğit bunun yanına cem oldu.
Meyhanede beş gün yeme içme oldu. Ondan sonra Şir.güven
kenarından Gökçe Deniz'e kadar olan memleketleri yağmaladı.
Sayısız ganimet alındı.
Yolu Alınca Kalesine uğramıştı. Kara Tekür orada bir koru
yaptırmıştı. Uçanlardan kaz, tavuk, yürüyenlerden geyik, tavşan bu
avluya doldurup Oğuz yiğitlerine bunu tuzak yapmıştı. Usun Koca
oğlunun yolu bu koruya uğradı. Korunun kapısını ufattılar. Yabanî
geyik, kaz, tavuk kestiler, yediler içtiler. Atlarının eyerlerini aldılar,
giyimlerini çıkardılar.
Meğer Kara Tekür'ün casusu var idi, bunları g.rdü, gelip der:

Bre Oğuz'dan bir b.lük atlı geldi, korunun kapısını ufattılar,

atlarının eyerlerini alıp giyimlerini çıkardılar, bre ne duruyorsunuz
dedi.
Altı yüz kara elbiseli kafir bunların üzerine saldırdılar.
Yiğitleri .ldürdüler. Eğreği tuttular. Alınca Kalesinde zindana
attılar.
Kara kara dağlardan haber aştı, kanlı kanlı sulardan haber
geçti, kudretli Oğuz ellerine haber vardı. Usun Koca'nın ak otağı
.nünde feryat koptu. Kaza benzer kızı gelini ak çıkarıp kara giydi.
Usun Koca oğul oğul diye akça yüzlü anası ile ağlaştılar sızlaştılar.
Her kemikli gelişir, kaburgalı büyür. Meğer hanım, Usun
Koca'nın kü.ük oğlu Segrek iyi, cesur, alp, deli yiğit oldu. Bir gün
yolu bir düğün derneğe uğradı. Kondular, yemek içmek ettiler.
Segrek sarhoş oldu. Dışarı ayak yoluna çıktı. G.rdü ki .ksüz
oğlan bir çocukla kavga ediyor. Bre noldunuz diye bir tokat birine,
bir tokat birine vurdu. Eski dutun biti, .ksüz oğlanın dili acı olur.
Biri der: Bre bizim .ksüzlüğümüz yetmez mi, bize niye vuruyorsun,
hünerin var ise kardeşin Alınca Kalesi'nde esirdir, var onu kurtar
dedi. Segrek dedi: Bre kardeşimin adı nedir? Dedi: Egrek'tir. şimdi
Egreğe Segrek yakışır, kardeşim sağ imiş kaygılanmam, kardeşsiz
Oğuz'da durmam, karanlıklı g.zümün aydını kardeş diye ağladı.
İçeri sohbete girdi müsaade istedi, beyler hoşça kalın dedi.
Atını çektiler bindi. Koşturdu anasının evine geldi. Alından
indi anasının ağzını aradı. Segrek burada söylemiş, görelim hanım
ne söylemiş:
Der:
Kalkıp ana yerimden doğruldum
Yelesi kara cins atıma sıçrayıp bindim
Çapraz yatan Ala Dağ eteğine vardım
Kudretli Oğuz ellerinde düğün dernek varmış oraya vardım
Yemek içmek arasında
Ak boz atlı bir haberci geldi
Çok zamanmış Egrek derler bir yiğit esirmiş
Kadir Tanrı yol vermiş çıkıp gelmiş
Büyük Kü.ük kalmadı o yiğide karşı gitti
Ana ben de varayım mı ne dersin
dedi. Anası burada söylemiş görelim hanım ne söylemiş :

Der:
Ağzın için öleyim oğul
Dilin için öleyim oğul
Karşı yatan kara dağın
Yıkılmıştı yüceldi ahir
Akıntılı güzel suyun
Çekilmişti çağladı ahir
Koca ağaçta dal budağın
Kurumuştu filizlenip yeşerdi ahir
Kudretli Oğuz beyleri izine varsa sen var
O yiğide yetiştiğinde
Ak boz atın üzerindin yere in
El bağlayıp o yiğide selam ver
Elini .püp boynunu kucakla
Kara dağımın yükseği kardeş de
Ne duruyorsun oğul hoştur
dedi. Oğlan anasına söylemiş, görelim ne söylemiş:
Der:
Ana ağzın kurusun
Ana dilin .ürüsün
Benim de kardeşim varmış kaygılansam olmaz
Kardeşsiz Oğuzda dursam olmaz
Ana hakkı Tanrı hakkı olmasaydı
Kara çelik öz kılıcımı çekeydim
Birdenbire güzel başını keseydim
Alca kanını yer yüzüne dökeydim
Ana zalim ana
dedi. Babası der: Yanlış haberdir oğul, kaçan giden senin ağabeyin
değil, başkasıdır, ak sakallı ben babanı ağlatma, ihtiyarcık olmuş
ananı sızlatma dedi. Oğlan burada söylemiş :
Der:

Üç yüz altmış altı alp ava binse
Kanlı geyik üzerine kavga kopsa
Kardeşli yiğitler kalkar kopar olur
Kardeşsiz zavallı yiğit ensesine yumruk dokunsa
Ağlayarak dört yanına bakar olur
Ela gözden acı yaşını döker olur
Ela g.zlü oğlunuzu g.rünceye kadar
Bey baba hatun ana esen kalın
dedi. Baba ana yanlış haberdir, gitme oğul dediler. Oğlan der: Beni
yolumdan ayırmayın, ağabeyimin tutulduğu kaleye varmayınca,
ağabeyimin .lüsünü dirisini bilmeyince, .ldü ise kanını almayınca
Oğuz eline gelmem yok dedi.
Baba ana ağlaşıp Kazan'a adam gönderdiler. Oğlan kardeşini
andı gider, bize ne öğüt verirsin dediler. Kazan der: Ayağına at
kösteğini vurun dedi. Yavuklusu vardı, acele düğün dernek ettiler.
Attan aygır, deveden erkek deve, koyundan koç kestirdiler.
Oğlanı gelin odasına koydular. Kız île ikisi bir döşeğe
çıktılar. Oğlan kılıcını çıkardı kız ile kendi arasına koydu. Kız der:
Kılıcını gider yiğit, murat ver murat al, sarılalım dedi. Oğlan der: Bre
kavat kızı, ben kılıcıma doğranayım, okuma sancılayım, oğlum
doğmasın, doğarsa on yaşına varmasın, ağabeyimin yüzünü
görmeyince, .lmüş ise kanını almayınca bu gelin odasına girersem
dedi.
Ayağa kalktı. Tavladan bir koç at çıkardı eyerledi. Giyimini
giydi. Diz bağı, kol bağı bağladı. Der: Kız sen beni bir yıl bekle, bir
yılda gelmezsem iki yıl
bekle, iki yılda gelmezsem ü. yıl bekle, gelmezsem o vakit benim
.ldüğümü bilesin, aygır atımı boğazlayıp aşımı ver, g.zün kimi
tutarsa, g.nlün kimi severse ona var dedi. Kız burada söylemiş,
görelim hanım ne söylemiş:
Der:
Yiğidim ben seni bir yıl bekleyeyim
Bir yılda gelmezsen iki yıl bekleyeyim
İki yılda gelmezsen ü. dört yıl bekleyeyim
Dört yılda gelmezsen beş yıl altı yıl bekleyeyim
Altı yol ayrımına çadır dikeyim
Gelenden gidenden haber sorayım

Hayır haber getirene at elbise vereyim
Kaftanlar giydireyim
Şer haber getirenin başını keseyim
Erkek sineği üzerime kondurmayayım
Murat ver murat al öyle git yiğidim
dedi. Oğlan der: kavat kızı ağabeyimin başına and içmişim, dönmem
yok dedi.
Kız der: Ayağı uğursuz gelin diyeceklerine hayasız gelin
desinler, kayın babama, kayınanama söyleyeyim dedi. Söylemiş :
Babamdan daha iyi kayın baba
Anamdan daha iyi kayın ana
Develerinin erkeği ürktü gider
Deveciler .nünü kesti d.ndüremez
Kara koç aygırın ürktü gider
At çobanları .nünü kesti d.ndüremez
Ağıllarının koçları ürktü gider
Çoban .nünü kesti d.ndüremez
Ela g.zlü oğlun kardeşini andı gider
Akça yüzlü gelinin d.ndüremez
Size malum olsun
dedi. Baba ana ah ettiler. Yerlerinden kalktılar oğul gitme diyerek,
g.rdüler çare olmadı. Elbette o ağabeyimin tutulduğu kaleye
varmayınca edemem dedi. Babası anası sür oğul, uğurun açık olsun,
sağ esen varıp gelesin geleceğin var ise dediler. Babasının anasının
elini .ptü, kara koç atına sıçrayıp bindi.
Geceyi gündüze kattı, at sürdü. Üç gün geceli
gündüzlü at koşturdu. Dereşam'ın kenarından geçti. O kardeşinin
tutulduğu koruya geldi. G.rdü kî at çobanı kafirler kısrak
güdüyorlar. Kılıç çekip altı kafir tepeledi. Davul çalıp kısrakları
ürküttü getirip o koruya soktu. Geceyi gündüze katmış, ü. gün
geceli gündüzlü at koşturmuş yiğit, karanlıklı gözlerini uyku
bürümüş yiğit atının yularını bileğine bağladı, yattı uyudu.
Meğer kafirin casusu var idi. Gelip Tekür'e der: Oğuz'dan bir
deli yiğit geldi, at çobanlarını .ldürdü, kısrakları ürküttü getirip
koruya soktu. Tekür der: Silahlı altmış adam seçin, varsınlar, tutup
getirsinler dedi.

Altmış silahlı adam seçtiler. Vardılar ansızın altmış demir
giyimli kafir oğlanın üzerine geldiler. Giyim hışırtısından, at
kıpırdamasından. Meğer yiğit aygır binerdi. Hanım at kulağı tetikte
olur, çökerek oğlanı uyandırdı. Oğlan g.rdü ki bir alay atlı geliyor.
Sıçradı Adı güzel Muhammed'e salavat getirdi. Atına bindi, kara
elbiseli kafire kılıç vurdu, bastı kaleye tıktı. Yine uykusunu
yenemeyip yerine varıp yattı uyudu. Gene atının yularını bileğine
geçirdi.
Kafirler, sağ olanları, kaçarak Tekür'e' geldiler. Tekür der: Tu
yüz kerre : AJtmış kişi bir oğlanı tutamadınız dedi. Bu sefer yüz
kafir oğlanın üzerine geldiler. Aygır yine oğlanı uyandırdı. G.rdü
kafirler saf bağlamış geliyorlar. Oğlan kalktı atına bindi. Adı güzel
Muhammed'e salavat getirdi, kafire kılıç çaldı, bastı kaleye tıktı.
Atını d.ndürdü, gene konaklama yerine geldi. Uykusunu yenemedi,
tekrar yattı uyudu. Atının yularını yine bileğine geçirdi.
Bu sefer at oğlanın bileğinden boşandı kaçtı, Kafirler yine
Tekür'e geldiler. Tekür der: Bu defa ü. yüz varın dedi. Kafirler der:
Varmayız, k.kümüzü keser, hepîmizi .ldürür dediler. Tekür der: Ya
nasıl eylemek gerek, varın o esir yiğidi çıkarın getirin, tekmeleyenin
karnını boynuzlayan yırtar, at verin giyini verin dedi.
Geldiler Egreğe dediler: Yiğit sana Tekür himmet eyledi,
surda bir deli yiğit yolcunun yola gidenin, çobanın çoluğun
ekmeğini alıyor, tut o deliyi oldur, seni bırakı verelim var git
dediler. Pekala dedi.
Egreği zindandan çıkardılar. Saçını sakalını tıraş ettiler. Bir
at, bir kılıç verdiler. Üç yüz kafiri ona arkadaşğa verdiler. Oğlanın
üzerine geldiler.
Üç yüz kafir açıkta durdular. Egrek der: Gelin varalım dedi,
tutalım. Kafirler der: Tekür'den buyruk sana oldu, sen var dediler.
Egrek der: İşte uyuyor, gelin varalım dedi. Kafirler der: Ay ne
uyumak, koltuğunun altından bakar, kalkar bize geniş ovayı dar
gösterir dediler. Der: Şimdi ben varayım, elini ayağını bağlayayım,
sonra siz gelirsiniz dedi. Sıçradı kafirler arasından çıktı. At şurup bu
yiğidin üzerine geldi. Atından indi, yularını bir daha iliştirdi. Baktı
g.rdü ki ayın on d.rdüne benzer bir güzel ela g.zlü genç yiğit
boncuk boncuk terlemiş uyuyor, gelenden gidenden haberi yok.
Dolandı başı ucuna geldi. G.rdü ki belinde kopuzu var. Çıkarıp
eline aldı söylemiş, görelim hanım ne söylemiş:
Der:

Kalkıp yerinden doğrulan yiğit
Yelesi kara cins atına sıçrayıp binen
Arku Beli Ala Dağdan geceleyin aşan
Akıntılı güzel suyu delip geçen
Gurbete gelen yatar mı olur
Benim gibi pazusundan ak ellerini bağlatarak
Domuz damında yatar mı olur
Ak sakallı babasını ak bür.ekli anasını
Ağlatarak sızlatır mı olur
Niye yatırıyorsun yiğit
Gafil olma güzel başını kaldır yiğit
Ela g.zünü aç yiğit
Kadirin verdiği tatlı canını uyku bürümüş yiğit
Pazusundan kollarını bağlatma
Ak sakallı babanı ihtiyarcık ananı ağlatma
Ne yiğitsin kudretli Oğuz dinden gelen yiğit
Yaradan hakkı için kalkı ver
Dört yanını kafir sardı belli bil
dedi. Oğlan sıçradı kalktı. Kılıcının sapına yapıştı ki bunu vursun.
G.rdü ki elinde kopuz var. Der: Bre kafir Dedem Korkut kopuzu
hürmetine çalmadım dedî, eğer elinde kopuz olmasaydı ağabeyimin
başı için seni iki parça kılardım dedi. Çekti kopuzu elinden aldı.
Oğlan burada söylemiş, görelim hanım ne söylemiş :
Sabah erken yerimden kalktığım kardeş için
Ak boz atlar yormuşum kardeş için
Kalenizde esir var mıdır kafir söyle bana
Kara başım kurban olsun kafir sana
dedi. Büyük kardeşi Egrek burada söylemiş, görelim hanım ne
söylemiş :
Ağzın için öleyim kardeş
Dilin için öleyim kardeş
Memleketini doğum yerini sorar olsam neresidir
Karanlık gece içinde, yolu kaybetsen ümidin nedir
Büyük sancak tutan hanınız kim
Kavga günü önden at tepen alpınız kim

Yiğit senin baban kim
Alp erin erden adım saklaması ayıp olur
Adın nedir yiğit
dedi. Bir daha söylemiş, der:
Develerimi güdünce devecim misin
Kara koçumu güdünce at çobanım mısın
Ağıllarımı güdünce çobanım mısın
Kulağımda çınlayan naibim misin
Beşikte koyup gittiğim kardeşçiğim misin
Yiğit söyle bana
Kara başım kurban olsun bugün sana
dedi. Segrek burada büyük kardeşine söyledi, der:
Karanlık gece içinde yolu kaybetsem ümidim
Büyük sancak tutan hanımız Bayındır Han
Savaş günü önden at tepen alpımız Salur Kazan
Babamın adını sorarsan Uşun Koca
Benim adımı sorar olsan Şegrek
Kardeşim var imiş adı Egrek
dedi. Bir daha söyledi, der:
Develerini güdünce devecinim
Kara koçunu güdünce at çobanınım
Beşikte koyup gittiğin kardeşinim
dedi. Büyük kardeşi Egrek burada söylemiş, görelim hanım nasıl
söylemiş:
Der:
Ağzın için öleyim kardeş
Dilin için öleyim kardeş
Er mi oldun yiğit mi oldun kardeş
Gurbete kardeşini aramağa sen mi geldin kardeş

dedi. İki kardeş kucaklaşa kucaklaşa g.rüştüler. Egrek kü.ük
kardeşinin boynunu .ptü. Segrek de ağabeyisinin elini .ptü. Karşı
yakadan kafirler bakışıyorlar. Derler: Güreştiler galiba, belki bizimki
yener dediler. G.rdüler ki kucaklaştılar, g.rüştüler, cins atlara
biniştiler. Kara elbiseli kafire at sürdüler, kılıç yürüttüler. Kafiri
bastılar .ldürdüler, kaleye d.ktüler. Gelip yine o koruya girdiler
kısrakları dışarı çıkardılar. Davul çalıp kısrakları önlerine kattılar.
Dereşam suyunu at tepip geçtiler. Geceyi gündüze kattılar, Oğuz'un
hudut boyuna yetiştiler.
Kanlı kafir elinden kardeşçiğini çekip aldı. Ak sakallı
babasına müjdeci gönderde babam bana karşı gelsin dedi. Uşun
Koca'ya haberci geldi. Müjde, g.zün aydın, oğulların ikisi beraber
sağ esen geldi dediler. Koca işitip şad oldu. Gümbür gümbür
davullar çalındı. Altın tunç borular .ttürüldü. O gün alaca büyük
otağlar dikildi. Artan aygır, deveden erkek deve, koyundan koç
kesildi. Koca Bey oğullarına karşı geldi. Attan indi, oğlanları ile
kucaklaşa kucaklaşa g.rüştü. İyi misiniz, esen misiniz oğullar dedi.
Gölgeliği altınlıca odasına geldiler. Eğlence, yemek içmek oldu.
Büyük oğlana da güzel gelin getirdi. İki kardeş birbirine sağdıç
oldular. Gelin odalarına koşturup indiler, murada maksuda eriştiler.
Dedem Korkut gelip destan söyledi, deyiş dedi.
Evvel ahir uzun yaşın ucu .lüm. .lüm vakti geldiğinde arı imandan
ayırmasın. Günahınızı Muhammet Mustafa'nın yüzü suyuna
bağışlasın. Amin diyenler Tanrı'nın yüzünü g.rsün hanım hey!...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder